22. Hukuk Dairesi 2013/1817 E. , 2013/2594 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence geçerli nedene dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, 2007 yılından itibaren tarım sektöründe yaşanan ekonomik kriz ve küresel ısınma ve kuraklık nedeni ile çiftçilerin sulama bedellerini ödeme zorluğu içine girdiklerin, müvekkili sulama birliğinin gelirleri arasında önemli yer tutan sulama bedellerinin tahsil edilememesi nedeniyle gelir-gider dengesinin bozulduğunu, bu durumun düzeltilebilmesi için ücretsiz izin uygulamasına gidildiğini ancak bu tedbirde yeterli olmayınca son çare olarak bir kısım işçinin iş sözleşmesinin feshedildiğini, feshin geçerli nedene dayandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini gösterir delil bildirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davalı işveren işletmenin gelir-gider dengesinin bozulduğunu ve işçilerin ücretlerini ödeyemez hale geldiğini, feshin son çare olarak uygulandığını ileri sürmektedir. Dosya içerisine, işletmeye ait 2007- 2008 -2009 ve 2010 yılları gelir ve gider kesin hesap cetvelleri ibraz edilmiştir
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fesih tarihinde birliğin ekonomik zorluk içinde olduğunun belirlenemediği, varlığı kabul edilse dahi bu ekonomik zorluğun sadece birkaç işçinin işten çıkarılması ile ne şekilde aşıldığına ilişkin delil sunulmadığını belirtilerek, feshin geçerli nedene dayanmadığı yönünde görüş bildirmiş ise de düzenlenen bu raporda davalı tarafça ibraz edilen gelir ve gider hesap tablolarına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı ve davalı tarafın işyerinde bilirkişi incelemesi yapılması talebine rağmen birlik kayıtlarınında bir incelemeye tabii tutulmadığı görülmektedir .
Mahkemece; gerekirse işyerinde keşif icra edilmek sureti ile birlik kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, fesih tarihinde davalı birliğin ekonomik daralma içerisinde olup olmadığı, ekonomik daralamanın aşılması amacı ile fesih dışında tedbirler alınıp alınmadığı, fesih öncesinde ve sonrasında davacı dışında işten çıkarılan işçilerin olup olmadığı, işyerine yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi hatalıdır
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.02.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.