22. Hukuk Dairesi 2012/30371 E. , 2013/2586 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret kesinti farkı, vardiya zammı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ... Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, asıl işveren olan davalı ... Genel Müdürlüğü ait iş yerinde diğer davalı alt işveren ... Turizm Temizlik Gıda T.A.Ş."ne bağlı olarak çalıştığını, alt işverenin asıl işveren ile arasındaki hizmet alım ihalesinde asgari ücret artışından kaynaklanan fiyat farkının yanlış hesaplandığı ve bu hata nedeni ile kendisine fazla ücret ödemesi yapıldığı gerekçesi 2009 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs ayları ücretlerinden haksız kesinti yaptığını, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 62. madde gereğince her ne şekilde olursa olsun işçi ücretlerinde kesinti yapılamayacağının hüküm altına alındığını, üyesi bulunduğu sendika ile davalı işcveren arasında imzalana Toplu İş Sözleşmesinin 36. maddesinde öngörülen vardiya ücreti ile ulusal bayram genel tatil günlerinde gerçekleşen çalışma karşılığı ücretlerini ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir
Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde personel gideri olarak ödenecek hak ediş miktarlarının hesaplanmasında, asgari ücrette meydana gelen artış miktarı kadar fiyat farkı hesaplanması gerekirken, asgari ücrette meyanda gelen artış oranında tüm ücretlerin arttığı kabul edilerek fiyat farkı hesaplandığından hatalı ödeme yapıldığını, ... Genel Müdürlüğünün 2009/09 sayılı genelgesi gereğince hatalı hesaplanan fiyat farkının yüklenici firma hak edişinden kesildiğini, yüklenici firmanın işçi ücretlerinden yaptığı kesintiden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Turizm Temizlik Gıda T.A.Ş. vekili, asıl işveren ... tarafından personel gideri olan ödenen hak edişlerin hatalı hesaplandığı gerekçesi ile kesildiğini, bu nedenle işçilere hata en fazla ödenen ücretlerin 2009 yılı Şubat ve Mart ayı ücretlerinden mahsup edildiğini, işyerinde yirmidört saat kesintisiz çalışma gerçekleşmediğinden Toplu İş Sözleşmesinde düzenlenen vardiya ücretinin talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ... Genel Müdürlüğü ile davalı ... Turizm Temizlik Gıda T.A.Ş. arasında asıl-alt işverenlik ilişkisi bulunduğu, davacı işçinin 2009 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında ücretinden yapılan kesintiden her iki davalının müteselsilen sorumlu olduğu, davacının tanık beyanları ile ispatladığı ulusal bayram genel tatil günleri çalışmalarına ilişkin ücretlerinin ve Toplu İş sözleşmesi hükümlerine göre hak kazandığı vardiya zamlarının ödendiğine ilişkin belge ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kısman kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiriri sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçiye hatalı olarak hak ettiğinden fazla ücret ödenip ödenmediği ve fazla ödenen miktarın işçinin sonraki ücretlerinden mahsup edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı ... Genel Müdürlüğü tarafından, asgari ücretin artması nedeni ile yüklenici firmaya personel gideri olarak ödenen fiyat farkının belirlenmesinde, asgari ücretteki artış miktarı esas alınarak hesaplama yapılması gerekirken, ücreti asgari ücretten yüksek olan personel için asgari ücrette meydana gelen artış oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı, bu nedenle yüklenici firmaya personel ücreti için fazla miktarda ödemede bulunulduğu, dolayısıyla işçilere de hak kazandıklarından fazla miktarda ücret ödendiği ileri sürülmektedir.
4857 sayılı Kanun"un 62. maddesinde, işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz yönünde düzenleme var ise de, işveren tarafından işçiye hak ettiği ücretten fazla miktarda ödeme yapılması halinde, fazla ödemenin sonraki ücretlerden mahsup edilmesi, işçinin ücretin indirilmesi anlamını taşımadığından, somut olayda 4857 sayılı Kanun"un 62. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
07.05.2004 tarih 2004/7721 sayılı Kamu İhale Kanuna Göre İhalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esaslara dair Bakanlar Kurulu Kararının " Asgari Ücret ve Diğer İşçilik Maliyetlerindeki Değişiklikten Kaynaklanan Fark " başlıklı 8. maddesinde, ihale tarihinde işçiler için belirlenmiş asgari ücretin değişmesi halinde eski ve yeni asgari ücret arasındaki farkın yüklenici firmaya ödeneceği belirtilmiştir. Kamu İhale Genel Tebliğinin " Personel Ücretleri ile İlgili Fiyat Farkı Hesabı " bölümünde ise çalışan personele asgari ücretin üzerinde bir ödeme öngören hizmet alım ihalelerinde, ihale tarihi itibari ile geçerli olan asgari ücretin daha sonra artması halinde sadece asgari ücretteki artış miktarından kaynaklanan fiyat farkının hesaplanacağı ifade edilmektedir .
Bu durumda, mahkemece öncelikle yüklenici firmanın personel giderine ilişkin hak edişlerinin hesaplanmasında uygulanan esaslar araştırılarak, sözleşme bedelinin birim fiyata göre belirlenip belirlenmediği, davalı işveren tarafından dayanılan ve yukarıda özetlenen Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda uyuşmazlığı esas hizmet alım sözleşmesi için uygulama yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise işçi ücretlerinde meydana gelen artışın bu uygulama ile aynı döneme denk gelip gelmediği tespit edilmelidir. Başka bir anlatımla, alt işveren konumunda bulunan yüklenici firmanın hak edişlerinde yapılan artış ile işçi ücretinde yapılan artış arasında ilişki kurulup kurulamayacağı araştırıldıktan sonra, yükleniciye hatalı hak ediş ödenmesi nedeni işçi ücretlerinde artış meydana gelip gelmediğinin ve işçiler için fazla ücret ödemesi yapıldığının belirlenmesi halinde davanın reddine, aksi halde ise şimdiki gibi kabulüne karar verilmelidir. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.02.2013 . tarihinde oybirliğiyle karar verildi.