10. Hukuk Dairesi 2013/4739 E. , 2013/22805 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılığın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Dr. ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Konuya ilişkin yasal mevzuatın incelenmesinde; tarım işlerinde süreksiz çalışanların sosyal güvenliği, 17/10/1983 tarih ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununda düzenlenmiştir. Sosyal güvenlik kanunları kapsamı dışında olanlarla, bu kanunlara göre malullük, yaşlılık aylığı, sürekli tam işgöremezlik geliri almayanlardan; süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdiyle çalışanlar istekte bulunmaları kaydıyla bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar.
5510 sayılı Kanunun 106 maddesiyle, 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ilâ 5, 13 ilâ 17, 24 üncü, 33 üncü ve 35 inci maddeleri de yürürlükten kaldırılmıştır.
Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinde; “Geçici Madde 1 - (Değişik madde: 17/04/2008 - 5754 S.K./68. md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, ... kabul edilir.” hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 51inci maddesiyle Kanuna 01.03.2011 tarihinden itibaren ek 5 inci madde ilave edilmiştir.
Anılan maddede; “ Ek Madde 5 –(Ek madde: 13/02/2011 - 6111 S.K./51. md.)(*)
4 üncü madde ile isteğe bağlı sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, örneği Kurumca hazırlanan ve Kurumca belirlenen ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip onaylanmış belgeleri ile talepte bulundukları tarihten itibaren sigortalı sayılırlar.” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, 6111 sayılı Kanunla, 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 29. madde gereğince, 01.05.2008-30.09.2008 tarihleri arasında ilk defa 2925 sayılı Kanuna tabi olanlardan 01.03.2011 tarihi itibarıyla sigortalılığı devam edenler hakkında 01.03.2011 tarihinden itibaren Ek 5. maddenin uygulanacağı öngörülmüştür.
Somut olayda,11.10.1990 doğumlu olan davacının 2925 sayılı Kanun sigortalısı olarak tescil edildiği, davacının prim ödemeleri bulunduğu, davalı Kurum’un, davacının 18 yaşını 11.10.2008 tarihinde ikmal ettiği, 5510 sayılı Kanunun 106. maddesiyle anılan Kanunun sigortalılığın kapsamı ve başlangıcını düzenleyen 1 ilâ 5. maddelerinin ortadan kaldırıldığı gerekçesiyle sigortalılığı iptal ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının tescil talep tarihinde 18 yaşını ikmal etmediği ve 2010 tarihinden itibaren prim ödemesi bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de, verilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya ile yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Öncelikle, davacıya hangi tarihler arasında sigortalılığın tespitini talep ettiği hususu açıklattırılmalı, yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında; 5510 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında davacının 18 yaşını ikmal ettiği tarihten itibaren sigortalılığının başlatılması gereği gözetilmeli, açıklattırılan talebi doğrultusunda prim ödemelerine göre sigortalılığın hangi tarihe kadar devam edeceği belirlenmeli ve hasıl olacak neticeye göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca irdeleme yapılmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.