11. Hukuk Dairesi 2018/46 E. , 2019/5197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 03/05/2017 tarih ve 2015/894-2017/538 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, davalı ..., ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.09.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av...., davalılar ..., ... vekili Av. ..., davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan ...’ün müvekkilinin devraldığı Kentbank AŞ.’nin çalışanı iken müşteri hesaplarında usulsüz olarak çektiği paraları davalı şirketin kuruluşunda kullanılmak üzere şirket ortakları olan davalılara verdiğini, meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek, toplam 66.508,71 TL"nin hesaplardan paraların çekildiği tarihlerden itibaren bankanın uyguladığı kredi faizi ve %5 BSMV ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ..., ... ve ... vekilleri ile davalı ... ve ..., davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar hakkında devam eden ceza yargılamasında davalıların beraatine karar verilmediği, suçun sübuta erdiğinin kabul edilmesine rağmen zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, ..."ün müşteri hesaplarında aldığı paraları eşinin kendisinin ve diğer davalıların ortak olduğu şirkete finansman sağlamak için virman yapıp çektiği, davalıların paranın kaynağını bilmemelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu şekilde davacının zarara uğratıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 66.508,71TL"nin avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı ..., ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı ... vekilinin temyiz itirazına gelince, mahkemece mümeyyiz davalı yönünden 26.03.2013 tarihli karar ile hüküm kurulmuş, işbu hüküm davalı tarafça temyiz edilmemiş ancak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizce davacı yararına bozulmuş ve davacı yararına usuli müktesep hak doğmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda verilen 02.06.2017 tarihli karar davalı ... yönünden yeni bir hüküm olmayıp, aleyhine verilen işbu kararı temyizde de hukuki yararı bulunmadığından mümeyyiz davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
3- Diğer davalıların temyiz itirazlarına gelince; dava, davacı bankanın çalışanı ...’ün diğer davalılarla birlikte müşteri hesaplarından usulsüz para çektiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanıkların eyleminin zimmet suçunu oluşturmadığı, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle sanıklar hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, bu düşme kararının tüm sanıklar yönünden suçun subuta erdiğinin kabul edildiği ancak nitelendirmesinin görevi kötüye kullanma kapsamında kaldığından bahisle zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, bu kararın da Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 2013/12009esas 2014/2213karar sayılı ilamı ile “......’nın üzerine atılı eyleminin zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden...şirket ortağı olan diğer sanıkların ...’ün eylemine iştirak edip etmedikleri hususu araştırılıp sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği...” gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamının suçun nitelendirmesine ilişkin araştırma yapılmasına yönelik olduğu, mahkemenin suçun subutu konusundaki takdirinin bozmaya konu edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararının Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından ilamda yazılı gerekçelerle bozulmuş olmasının suçun subuta erdiği şeklinde yorumlanamayacağı, bozma ilamında suçun subuta erdiğine dair herhangi bir kabul bulunmadığı gözetilerek, mahkemece, ceza yargılamasına konu dava dosyasındaki deliller de incelenip davalıların ...’ün eylemine iştirak edip etmediklerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, suçun subuta erdiği önkabulüyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar ..., ... ve ..."a verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine,
davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 10/09/2019 tarihinde karar verildi.