12. Ceza Dairesi 2019/6892 E. , 2020/3631 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52, 52/4, 53/6. maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Olay günü saat 11:50 sıralarında yerleşim yeri içi, 50 km hız sınırı olan, iki yönlü 2 şeritli, 11 m toplam genişliğe sahip asfalt, düz, eğimsiz dört yönlü kavşakta gündüz vakti hava açık ve zemin kuru iken; katılan ... idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken sarı renkli fasılalı ışık bulunan kavşağa kontrollü bir şekilde girdiği sırada sağından kavşağa kontrolsüz giren sanığın idaresindeki kamyonetin aracının sağ kapı kısımna çarpması ve akabininde solunda kaldırım levhasına çarpması sonucu meydana gelen ve katılanların basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralanmaları ile sonuçlanan olayda; tamamen kusurlu olan sanığın cezalandırılmasına, sürücü belgesinin geri alınmasına ve katılan ...’nın Bodrum 1. Noterliğinin 02.05.2013 tarihli ve katılan ...’nın ise Bodrum 3. Noterliğinin 09.10.2015 tarihli vekaletnameleri ile kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri nedeniyle katılanlar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmeyerek tebliğnamedeki katılanlar lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğine ilişkin düzeltilerek onama öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, mahkemece keşif yapılmadan karar verildiğine, tanıkların dinlenmediğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlendiği; sanığın sürücü belgesi bilgilerinin incelendiğinde, aynı belge numarası adı altında hem B sınıfı hem de A2 sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu, sanık hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken, yargılamaya konu kazayı idaresindeki ambulans ile yaptığı ve bu nedenle sanığın somut olaya konu taksirle yaralama suçu sebebiyle A2 sınıfı sürücü belgesinin geri alınamayacağı gözetilmeden, ilgili madde hükmünün amacına aykırı şekilde geri alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin sekizinci paragrafındaki "sanığın” ibaresinden sonra gelmek üzere “B sınıfı” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 16/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.