20. Ceza Dairesi 2017/2330 E. , 2018/243 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanıklar ... ve ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, anılan Kanun’un 51. maddesi uyarınca cezalarının ertelenmesine ve bir yıl denetim süresi belirlenmesine dair Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/03/2008 tarihli ve 2007/590 esas, 2008/69 sayılı kararı ile, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 191/6. maddesi delaleti ile 191/2. maddesi uyarınca cezanın infazından önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/12/2009 tarihli ve 2009/68 esas, 2009/165 sayılı kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 05/11/2015 tarihli ve 2015/1955 esas, 2015/6914 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesini müteakip, sanık hakkında yeniden yapılan yargılama sonucunda ikinci suçtan açılan davanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 233/8. maddesi uyarınca düşürülmesine dair Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2016 tarihli ve 2015/284 esas, 2016/101 sayılı kararını kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29/06/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
a) Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/03/2008 tarihli ve 2007/590 esas, 2008/69 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
1-Sanıklar ... ve ... hakkında 05/06/2007 tarihli eylemleri nedeniyle Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 06/11/2007 tarihli, 2007/1048 iddianame sayılı iddianamesi ile TCK"nın 191/1-2-5, 53, 54. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Sanıkların yargılanması sonucu Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 11/03/2008 tarihli 2007/590 esas ve 2008/69 karar sayılı kararı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, sanıkların yüzüne karşı verilen kararın 19/03/2008 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
b) Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2016 tarihli ve 2015/284 esas, 2016/101 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında 28/02/2009 tarihli eylemleri nedeniyle Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 14/04/2009 tarih, 2009/85 iddianame sayılı iddianamesi ile TCK"nın 188/3, 53, 54, 63. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Sanığın yargılanması sonucu Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2009 tarih 2009/68 esas ve 2009/165 karar sayılı kararı ile değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık hakkında TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve TCK"nın 191/6 delaletiyle 191/2-7. maddeleri uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasına karar karar verildiği, sanığın kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 05/11/2015 tarihli ve 2015/1955 esas, 2015/6914 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği,
3- Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 23/03/2016 tarihli ve 2015/284 esas, 2016/101 sayılı kararı ile ikinci suçtan açılan davanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 233/8. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verildiği, sanığın yüzüne karşı verilen kararın temyiz edilmeden 31/03/2016 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
1-Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, « 1-Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/03/2008 tarihli ve 2007/590 esas, 2008/69 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede; karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 19/12/2006 tarihli ve 26381 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 7. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi değiştirilmiş ve bu madde uyarınca, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılacak yargılama sonucunda mahkemelere iki seçenek sunulmuş olup, anılan maddenin 2. fıkrası gereğince hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilmesi gerekeceği, diğer bir durumda ise, mahkemece 6. fıkra uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabileceği ve bu durumda hükmolunan cezanın infazının erteleneceği, 7. fıkra gereğince kişinin mahkûm olduğu cezanın, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde infaz edilmiş sayılacağı, aksi takdirde derhal infaz edilmesi gerekeceği cihetle, uyuşturucu madde kullanmış olan sanıklar hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yerine, yasal gerekçe gösterilmeden hapis cezasına hükmedilerek ertelenmesine karar verilmesinde,
2- Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2016 tarihli ve 2015/284 esas, 2016/101 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede; sanık hakkında Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/03/2008 tarihli ve 2007/590 esas, 2008/69 sayılı kararı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmediği, hapis cezasına hükmedilerek 5237 sayılı Kanun’un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği ve atılı suçu da erteleme kararının denetim süresi içerisinde işlediği gözetilmeksizin yargılamaya devamla 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi dikkate alınarak sanık hakkında karar verilmesi gerekirken, kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi uyarınca davanın düşmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. » denilerek, Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/03/2008 tarihli kararı ile Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2016 tarihli kararının bozulması bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
a) Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/03/2008 tarihli ve 2007/590 esas, 2008/69 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınan nüfus kayıt örneğinde, hükümlü ..."ın 28/09/2010 tarihinde öldüğü belirlendiğinden TCK’nın 64.maddesi gereğince işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 21.05.2013 tarih ve 2013/280-250 sayılı, aynı tarih 2012/1536 esas, 2013/251 karar sayılı ve 01.10.2013 tarih ve 2013/444-402 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, suç ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanık hakkında, birinci fıkraya göre doğrudan hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği ya da altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği öngörülmüştür.
5560 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrasındaki ""karar verebilir"" ve 6. fıkrasının 1. cümlesindeki ""tâbi tutulabilir"" ibareleri dikkate alındığında, sanık hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verme, zorunlu olmaktan çıkarılarak hakimin takdirine bırakılmıştır.
Uyuşturucu madde kullanmış olan sanık hakkında; belirtilen üç seçenekten biri uygulanırken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi, gerekçenin somut olgulara ve sanığın davranışlarına dayanması gerekmektedir.
Mahkemece belirtilen üç seçenekten biri uygulanırken gerekçe gösterilmiş ise, gösterilen gerekçenin yerinde olup olmadığı olağan yasa yolu incelemesinde denetlenebilir ise de, olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine denetlenemez. Ancak Mahkemece seçeneklerden biri tercih edilirken hiç gerekçe gösterilmemiş ise, bu durum kanun yararına bozma konusu yapılabilir. Diğer yandan, kanuna aykırı olan veya kendi içinde çelişen bir gerekçe, gerekçe sayılmaz.
Somut olayda; Mahkemece uyuşturucu madde kullanan hükümlü hakkında, herhangi bir gerekçe gösterilmeden hapis cezası verilerek cezanın 1 yıl yıl süre ile ertelenmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
b) Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2016 tarihli ve 2015/284 esas, 2016/101 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
Sanık hakkında Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/03/2008 tarihli ve 2007/590 esas, 2008/69 sayılı kararı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmediği, hapis cezasına hükmedilerek 5237 sayılı Kanun’un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği ve atılı suçu da erteleme kararının denetim süresi içerisinde işlediği gözetilmeksizin yargılamaya devamla 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi dikkate alınarak sanık hakkında karar verilmesi gerekirken, kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi uyarınca davanın düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/03/2008 tarihli ve 2007/590 esas, 2008/69 sayılı kararı ve Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 23/03/2016 tarihli ve 2015/284 esas, 2016/101 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına AYRI AYRI BOZULMALARINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen mahkemelere iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 16.01.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.