6. Ceza Dairesi 2015/7129 E. , 2018/4207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Mağdur ...’nun, “29.04.2013 tarihinde ... ilçesi... (Havalimanı kavşağı) mevkiinde, ... yönüne giderken araç içinde, pencereden bir şahıs elini uzatarak elimdeki telefonu çalarak iki kişi birlikte kaçmıştır. Şahısların peşinden koşup yetişmeme rağmen şahısların bıçak çekmesi nedeniyle geri döndüm. Şahısları çevredeki herkes gördü. Orada bulunan bir tanık, şahısların ismini ve adresini bana vermiştir.” şeklinde anlatımı içeren 30.04.2013 tarihli dilekçeyi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermesi üzerine soruşturmanın başlatıldığı;
Aynı gün Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadesinde; ""Olay günü saat 20:45 sularında ... plaka sayılı aracıyla, ... mevkiinde, ağır seyreden trafikte ilerlemeye çalışıp, bir yandan da (içerisinde ... numaralı telefon hattının takılı bulunduğu,... ımeı numaralı Iphone 5 marka) cep telefonu ile meşgul olduğu sırada, yüzünü görse tanıyabileceği bir kişinin, aracın açık penceresinden uzanıp elindeki cep telefonunu alıp kaçmaya başladığını, bunun üzerine araçtan inip şahsı kovalamaya başladığını ancak, yine yüzünü gördüğü taktirde tanıyabileceği ve telefonu alan şahısla birlikte hareket eden diğer bir kişinin, kendisine bıçak tevcih edip," birşey mi oldu" dediğini, bunun üzerine korkup geri dönüp aracına binerek oradan ayrıldığını, olayın meydana geldiği yerde bulunan ismini hatırlamadığı kıraathanede oturan bir şahsın, yanına gelip şahısları tanıdığını, birinin adının ... olduğunu, diğerinin de... adında birisi olduğunu, ..."ın, ...Caddesinde “... İletişim” isimli işyerinin sahibi olduğunu söylediğini..."" beyanla şikayetçi olduğu,
14.05.2013 tarihinde düzenlenen kolluk araştırma yazısında; ""yaşadığı mahalle halkının, ... isimli şahsa "...", ağabeyi olan ...’a ise "..." diye hitap ettiklerini mağdurun Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifadesinde belirttiği, ...Caddesinde faaliyet gösteren "... İletişim" isimli işyerinin de kardeş olan sanıklara ait olduğunun öğrenildiğinin"" belirtildiği,
16.05.2013 tarihinde polis merkezinde, 2 ve 4 numaralı ve suçlu etiketi bulunan sanıklara ait fotograflar yanında farklı iki şahsa ait etiketsiz fotograflar olmak üzere 4 adet fotograf kendisine gösterilmek suretiyle yaptırılan teşhis işlemine ilişkin tutanakta, mağdurun, olay günü telefonu alıp kaçan kişiyi sanık ..., kendisine bıçak çeken şahıs olarak ise ...’ı açık ve tereddütsüz bir şekilde teşhis ettiğinin belirtildiği,
Mağdurun, birleşen Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/227 Esas sayılı dava dosyasına sunduğu 22.10.2013 tarihli dilekçede, ""polis merkezinde kendisine teşhis yaptırıldığı sırada, fotograflardan benzeyen şahısları teşhis ettiğini, ancak şahısları canlı olarak görmek istediğini ve bu teşhisinin o taktirde anlamlı olabileceğini söylediğini, başkaca bir delil yoksa, sadece anılan teşhise dayanılarak sanıklar hakkında işlem yapılması gibi bir isteminin olmadığını, bu durumun kendisini rahatsız ettiğini ve sanıkları canlı görmek istediğini"" belirttiği,
30.10.2014 günlü oturumda, ""SEGBİS sistemi ile kendisine gösterilen sanık ..."a ilişkin olarak, net bir şey söyleyemeyeceğini, cep telefonunu alıp kaçan ve sonrasında bıçak çeken şahıslardan olup olmadığına dair net bir şey diyemeyeceğini, olay sırasında havanın ve bulunduğu yerin karanlık olduğunu, şüpheli şahısların ellerindeki parıltıyı görüp bıçak olduğunu düşünerek geriye doğru kaçtığını, emin olamadığı için sanıklardan şikayetçi olmadığını, polis merkezinde yaptırılan teşhis işleminde de, kendisine bir çok fotoğraf arasından sanıkların fotoğraflarını da gösterdiklerini, sadece benzettiğini kollukta söylemesine rağmen, tutanağın bu şekilde düzenlendiğini"" beyan ettiği,
Tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada ortaya çıkan duraksamaların ortadan kaldırılabilmesi için, öncelikle mağdurun 30.04.2013 günü Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde adını bilmediğini belirttiği kıraathanenin neresi olduğu belirlenip, burada olayla ilgili bilgisi ve/veya mağdurun sözünü ettiği ismini vermek istemeyen tanığı tanıyan herhangi bir kişinin olup olmadığı re’sen araştırılıp, bulunması halinde antlı beyanı alınmak suretiyle, tüm duraksamalar giderildikten sonra, sonucuna göre delillerin bir bütün halinde takdiri gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yetinilip, mağdurun vaki iddia ve beyanlarına karşın, sanıkların savunmalarına ise hangi nedenlerle üstünlük tanındığı da denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yargılamaya devamla, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.