Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın tarafından açılan davada verilen tarafların boşanmaları ve ferilerine dair mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmiş, davalı erkek 20/09/2016 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiğini bildirmiştir. Feragat dilekçesinde kimlik ve imzanın davalıya aidiyetine ilişkin bir tespit yer almadığından, kimlik tespiti tamamlanmak üzere dosya mahkemesine iade edilmiş, davalıya bu nedenle gönderilen muhtıra hakim imzası taşımaması ve bildirime uymamanın hukuki sonuçlarının gösterilmemesi nedeniyle geçersiz olduğundan dosya mahkemesine ikinci kez geri gönderilmiştir. Mahkemece davalıya, temyizden feragat ettiğine dair dilekçesinde kimlik tespiti tamamlanmak üzere gönderilen 06/02/2017 tarihli ikinci muhtıra da; kesin süre içermemesi, verilen kesin sürede bildirime uyulmaması halinde "temyizden feragat edilmemiş" sayılacağının açıklanmaması ve de ikamet eden davalıya gelerek kimlik tespitini tamamlama külfeti yüklenmesi nedeniyle gerekçesiz olmuştur. Bu sebeple davalı erkeğe yeniden ve usulüne uygun muhtıra tebliği ile sonucuna göre işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine üçüncü kez İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2017(Pzt.)