Esas No: 2022/1314
Karar No: 2022/3788
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1314 Esas 2022/3788 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasında verilen kararın temyiz edilmesi üzerine inceleme yapmıştır. Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma talebinde bulunmuş, velayetin kendisine verilmesini ve çocuklara nafaka verilmesini istemiştir. Ayrıca maddi/manevi tazminat ve tedbir/yoksulluk nafakası talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kadının boşanma talebini reddetmiş, kadın tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararla tarafların boşanmalarına karar verilmiş, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Ancak davacı kadının maddi tazminat ve manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebi, feragat beyanı nedeniyle reddedilmemiştir. Bu yönde karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Kanun maddelerine gelince:
- TMK m. 166/1: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebi
- TMK m. 174/1: Maddi tazminat talebi
- TMK m. 174/2: Manevi tazminat talebi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından tamamı yönünden; davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadın dava dilekçesinde evlilik birliğinin sarsılması nedenine (TMK m. 166/1)davalı boşanma talebinde bulunmuş, velayetin kendisine verilmesini, çocuklara nafaka verilmesini istemiş, ayrıca tazminatsız ve nafakasız boşanma kararı verilsin şeklinde beyanda bulunmuş fakat davacı kadın vekili 14.11.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi/manevi tazminat ve tedbir/yoksulluk nafakası taleplerinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından kadının boşanma davasının reddine karar verilmiş, davacı kadın tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından hüküm kaldırılarak kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına , kadının boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat ve nafaka taleplerinin kısmen kabulü ile kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesindeki beyanı tazminatlardan ve kendisi için yoksulluk nafakası taleplerinden feragat açıklaması niteliğindedir. Bu taleplerin, sonradan ıslah dilekçesi ile tekrar istenmiş olması, feragat beyanı karşısında sonuç doğurmaz. Feragatle ilgili taraf işleminin ıslahla geri alınması, yasal olarak mümkün değildir. Tedbir nafakası ise her zaman talep edilmesi veya mahkeme tarafından resen hüküm altına alınması mümkündür. Hal böyle iken, davacının maddi tazminat (TMK m.174/1)ve manevi tazminat (TMK m.174/2) talepleri ile yoksulluk nafakası talebinin feragat nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konıı diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy çokluğuyla karar verildi. 11.04.2022 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
HMK'nın 307. maddesine göre, feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Aynı Yasa'nın 311. maddesine göre de feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Bu nedenle de davacının beyanından onun gerçek amacının davadan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerekir. Davacının bazı sözlerinden, onun davadan zımnen feragat ettiği sonucu çıkarılamaz.
Somut davada, davacı kadının dava dilekçesinde "tazminatsız ve nafakasız boşanma kararı verilsin" şeklinde beyanda bulunmuş olması ve bu beyanın feragat açıklaması olması nedeniyle sayın çoğunluk tarafından talebin feragat nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur. Ancak, görülmekte olan boşanma davasında kadının böyle bir beyanda bulunması, tazminat isteminin boşanma kararından sonra ayrı bir davada da ileri sürülebilecek olması nedeniyle feragat olarak nitelenemez. Davacı kadın, bir an evvel boşanma hükmünü kesinleştirmek amacıyla da bu şekilde beyanda bulunmuş olabilir. Bu beyan açıkça ve hiç tereddütsüz feragat şeklinde anlaşılabilecek bir beyan olmadığından verilen bozma kararına katılmıyorum.