Esas No: 2022/1688
Karar No: 2022/4574
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1688 Esas 2022/4574 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, işe iadesi ve ödeme talebiyle dava açmış ancak davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. İstinaf başvurusunda da kararın usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf reddedilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi, temyiz süresi konusunda Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği yanlış bilgilendirme sonucu dava açmanın mümkün olmadığı gerekçesiyle adil yargılama hakkının ihlal edildiğine karar vererek yeniden yargılama yapılmak üzere Daireye göndermiştir. Daire ise usul ve kanuna uygun şekilde verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.
Kanun Maddeleri:
- 4857 İş Kanunu, madde 20: İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedilmesi durumunda, işçinin feshin tebliğinden itibaren bir ay içinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekmektedir.
- 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu, madde 355: İstinaf incelemesi, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılır.
- 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu, madde 370/1: Temyiz itirazlarının reddedilmesi halinde, giderler temyiz edene yükletilir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 27. İş Mahkemesi
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin davalıya ait ...Temel Lisesi ...şubesinde 21/02/2010 tarihinde eğitim danışmanı olarak çalışmaya başladığını, brüt ücretinin 2.301,00 TL olduğunu, davalı iş verenin ...şube müdürü Süleyman Keleş tarafından iş sözleşmesinin 26/05/2017 tarihinde geçerli bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi'nce, "...İncelenen dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; davacı vekili tarafından işe iade istemi ile mahkememize dava açılmış ise de 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. (............İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamı). davaya konu olayda, davacının iş akdinin 15.05.2017 tarihinde feshedildiğinin kendisine sözlü olarak bildirildiği ve dosyaya sunulan ... 20. Noterliği'nin 17/05/2017 tarih ve 10150 yevmiye nolu ihtarnamenin 2.nolu bendi içeriğine göre davacının bunu bildiği anlaşılmakla, dava tarihi olan 20.06.2017 tarihi itibariyle hak düşürücü süre olan 1 aylık sürenin geçtiği anlaşılmakla süresinde açılmayan davanın reddine..." şeklinde belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Yoluna Başvuranlar:
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki tespitlerine göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu; davacının kendisi bağlayan beyanları dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay Kararı
Dairemizin 23.10.2018 tarih ve 2018/8709 Esas, 2018/19027 Karar sayılı ilamı ile; "25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici 1. maddesinin 4. fıkrasında “İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir.” düzenlemesi bulunduğu, ilk derece mahkemesi karar tarihinin 29.09.2017 olduğu, buna göre karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 8 gün olduğu, gerekçeli kararın davacı vekiline 31.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 10.08.2018 tarihinde kararın davacı vekilince temyiz edildiği, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararın temyiz edilebileceği açıklanmışsa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında kanundaki süreleri hakimin artırıp eksiltemeyeceği anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz isteminin süreden dolayı ” oy çokluğu ile reddine karar verilmiştir.
Bireysel Başvuru:
Kesinleşen karara karşı davacı taraf Anayasa Mahkemesine başvurmuştur
Anayasa Mahkemesi Kararının Özeti:
Anayasa Mahkemesince 13.01.2022 tarihinde 2018/37605 başvuru numaralı kararda, başvuru konusu olayda Bölge Adliye Mahkemesi kararının başvurucuya tebliğ edildiği, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yasal düzenleme gereği temyiz yoluna başvurma süresi kararın tebliğinden itibaren sekiz gün olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında bu sürenin kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak gösterildiği, başvurucunun istinaf kararında kendisine tanınan ve kararın tebliğinden itibaren başladığı belirtilen iki haftalık süreye güvenerek hareket ettiği, sekiz günlük yasal sürede yapılmayan temyiz talebinin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddinin; istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar gerekçesinde belirtilen tebliğden itibaren iki hafta içinde temyiz kanun yoluna başvurulduğu ve Mahkemelerin kanun yolu ve süresini taraflara doğru gösterme yönündeki yükümlülüğü gözönüne alındığında; başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesince; yukarıda belirtilen gerekçelerle davacının Anayasa'nın 36 ıncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine, ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Dairemize gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı doğrultusunda, dosya kapsamının yeniden değerlendirilmesi neticesinde, davalının Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen süre içinde yapmış olduğu temyizinin süresinde kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla; Dairemizin 23.10.2018 tarih ve 2018/8709 Esas, 2018/19027 Karar sayılı ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddeleri uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine 18.04.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.