
Esas No: 2012/10096
Karar No: 2013/5749
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/10096 Esas 2013/5749 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
......
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerin rucüan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverene ait kömür ocağı işyerinde çalışan sigortalının, arın havesine tahkimat kurulması ve arkanın göçertilmesi esnasında göçük havesinden düşen taşın yerdeki başka bir taşa vurması sonucu sıçrayarak yaralanması ile sonuçlanan iş kazasının meydana geldiği; üç kişilik iki ayrı bilirkişi heyeti raporunda iş kazasında %100 oranında kaçınılmazlığın etken olduğu belirtilerek davalıya kusur yüklenmediği, mahkemece, anılan raporlara dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
506 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; anılan Yasal düzenleme çerçevesinde kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi hükmü doğrultusunda raporda tartışılması gerekir. İşverenin tamamen kusursuz kabul edilebilmesi için ise, anılan madde gereğince, işyerindeki işçilerin sağlığı ve iş güvenliğini sağlamaya yönelik her türlü tedbiri alması, uygun çalışma ortamı hazırlaması, araçları noksansız bulundurması, işçileri etkin bir biçimde denetlemesi, gözetlemesi, bütün yükümlülüklerini özenle yerine getirmesi gerekir. Kaçınılmazlıktan ise, işveren tarafından tüm bu önlemler alındığı ve kazalı da bu önlemlere uyduğu halde kaza meydana gelmişse söz edilebilecektir. “Kaçınılmazlık, sosyal sigortalar uygulamasında, hukuksal ve teknik anlamda, olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan bilimsel ve teknik tüm önlemlere rağmen zararın meydana geldiği ve önlenemediği durumları anlatan bir kavram…”... Kurumun işverene Rücuu-Olayda Kaçınılmazlık Durumu, Sicil İş Hukuku Dergisi, Sayı 4, s. 185) olup; bu halin kabulünün koşulu, “…vuku bulan olaya karşı koyulmazlık hali ve her türlü tedbirin alınmasına rağmen gerçekleşmesi önlenemeyen ve objektif bir kaçınılmazlık durumunun söz konusu olmasıdır. Umulmadık bir hal kaçınılmazlık olarak nitelenemeyecektir. Ummamak, ummayı düşünmemek ve zarar verici olay ile karşılaşmak, kaçınılmazlık olarak değerlendirilemez.” ....
Hal böyle olunca dosya içinde mevcut kusur raporları, yukarıda açıklanan prensiplere uygun olmadığından, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece yapılacak iş, İşçi sağlığı ve İş Güvenliği mevzuatında uzman maden mühendisi bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınıp irdelenerek, sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
0 halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......