7. Hukuk Dairesi 2014/18616 E. , 2015/1124 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bursa 8. İş Mahkemesi
Tarihi : 05/06/2014
Numarası : 2012/141-2014/590
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı S.. B.. vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekili davacının 14.6.2006- 31.12.2011 tarihleri arasında davalı kurumda temizlik elemanı olarak haftanın 6 günü vardiyalı olarak günde 8 saat çalıştığı ve net ücretinin 678,00 TL olduğunu, iş akdinin haksız ve bildirim önelsiz feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti ile bayram ve genel tatil ücretine ilişkin alacaklarını davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir
Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesine göre, günde yedibuçuk saat çalışılması gereken işlerde çalışan işçinin, yedibuçuk saati aşan çalışma süreleri ile yedibuçuk saatten az çalışılması gereken işler bakımından Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sözü edilen günlük çalışma sürelerini aşan çalışmalar, doğrudan fazla çalışma niteliğindedir. Sözü edilen çalışmalarda haftalık kırkbeş saat olan yasal sürenin aşılmamış olmasının önemi yoktur.
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir
Somut olayda davacı dava dilekçesinde haftanın 6 günü vardiyalı olarak günde 8 saat çalıştığını ve haftalık çalışma süresinin 45 saati aştığını iddia etmiştir. Davalı ise davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarından Z.. Ö.. günde sekizer saat çalıştıklarını, haftanın altı günü bu şekilde olduğunu, ortalama bir gün 8 saat dışında ortalama 3 saat fazladan çalıştıklarını, diğer tanık S.. Y.. ise günde sekizer saatten haftada 6 gün çalıştıklarını, haftada ortalama bir gün fazladan çalıştıklarını, bu fazla çalıştıkları günde ortalama 2 saat fazladan çalıştıklarını beyan etmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacı tanıklarının fazla mesai yapıldığına dair beyanları ile aynı mahkemece karara bağlanan başka bir dosyadaki karar da göz önünde tutularak davacının ayda 8 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir.
Somut olayda davacı haftanın 6 günü vardiyalı olarak günde 8 saat çalıştığını iddia etmiş olup davacının bu çalışma düzeninde yarım saat ara dinlenmesi düşüldüğünde günde 7.5 saat ve haftada toplam 45 saat çalışarak haftalık yasal çalışma süresini aşmadığı anlaşılmakla mahkemece emsal bir dosyaya atıf yapılarak davacının ayda 8 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile hesaplama yapılan rapora itibarla hüküm kurulması ve bu hesaplama esas alınarak talepte aşılarak fazla mesai alacağının kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.