23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3016 Karar No: 2015/4750 Karar Tarihi: 06.10.2015
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3016 Esas 2015/4750 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edilmesine karar vermiştir. Suçun detaylarına göre; sanık, şikayetçiden aldığı ürün için sahte çek vermiştir. Çekte, şirketin ismi yer almasına rağmen, çekin sahte olup olmadığına dair herhangi bir belge bulunmamıştır. Bu nedenle, mahkeme öncelikle şikayetçinin şirketi devrettiği tarihten sonra şirketi devralan ve temsile yetkili olan kişilerin tespiti ile beyanlarının alınmasını, gerektiği takdirde keşideci imzasının bu kişilere ait olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılmasını, suça konu çekin fiziki olarak sahte olup olmadığına dair bilirkişi raporu aldırılmasını ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin eksiksiz bir şekilde yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
23. Ceza Dairesi 2015/3016 E. , 2015/4750 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın şikayetçi ..."den aldığı ürün karşılığında suçu konu 6.500 TL bedelli, keşidecisi şikayetçi ..."ın yetkilisi olduğu şirket görünen sahte çeki verdiği iddia ve kabul olunan olayda; 14/06/2006 tarihli “limited şirket hisse devri” başlıklı belge incelendiğinde; şikayetçi ..."ın suça konu çekte keşideci olarak görünen şirkete ait hisselerini ..."ya devrettiğinin anlaşılması, şikayetçinin çekin, şirketten ayrıldığı tarihten sonra düzenlendiğini beyan etmesi, çekte de keşideci olarak şirket isminin bulunması, çekin fiziki olarak sahte olduğuna dair bir rapor veya başkaca bir belgenin bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle şikayetçinin şirketi devrettiği tarihten sonra şirketi devralan ve temsile yetkili olan kişilerin tespiti ile tanık olarak beyanlarının alınması, gerektiği takdirde keşideci imzasının bu kişilere ait olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılıp sahte olup olmadığının mahkemece belirlenmesi, suça konu çekin fiziki olarak sahte olup olmadığı, sahte olarak oluşturulmuş ise aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.