Esas No: 2021/9844
Karar No: 2022/3892
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9844 Esas 2022/3892 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/9844 E. , 2022/3892 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Değer Artış Payı ve Katılma Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı erkeğin boşanma dava tarihinden sonra ödenen kredi ödemelerine ilişkin alacak isteğine gelince;
Somut olayda, davacının OYAK’tan 20.01.2011 tarihinde 120 ay vadeli olarak çektiği 114.000,00TL bedelli konut kredisinin boşanma dava tarihine kadar (22.11.2011) 8 aylık taksitinin ödendiği, boşanma dava tarihinden sonra 112 aylık taksitinin borç olarak kaldığı, iş bu kredi nedeniyle davalı kadın adına 18.01.2011 tarihinde satın alınan 16 nolu bağımsız bölüm üzerine 21.01.2011 tarihinde OYAK lehine ipotek tesisi edildiği, davacının dava dilekçesinde boşanma dava tarihinden sonra yapılan kredi ödemeleri nedeniyle de alacak talebinde bulunduğu, mahkemece iş bu talep yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
O halde, davacı tarafın, boşanma dava tarihinden sonra yapılan kredi ödemelerine ilişkin alacak talebi Türk Borçlar Kanunu genel hükümleri uyarınca genel mahkemelerce tartışılıp değerlendirilerek hükme bağlanması gerekmekte olup; uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK'nun 2. maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Aile mahkemelerinin görev alanına giren mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hüküm ve ilkelerle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması mümkün değildir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1). Açıklanan nedenlerle mahkemece yapılacak iş, talebin bu bölümüne ilişkin tefrik kararı verilerek, tefrik edildikten sonra görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 25.04.2022 (Pzt.)
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.