(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/1592 E. , 2021/3770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1972 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, adına tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacının iddiasına konu kısım hakkında malik hanesi "davalı" olarak gösterilip, tapuda kütük sayfası açılmak suretiyle 338 parsel numarası ile idari yoldan sicil oluşturulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 338 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 11.06.2015 tarihli harita mühendisi bilirkişisi raporunda (A) harfi gösterilen 13.642,74 metrekare yüzölçümlü alanın aynı parsel numarası ile tarla niteliğinde davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddeleri uyarınca tescili istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında tescili istenilen taşınmaz idari yoldan 338 parsel numarası ile malik hanesi davalı bırakılarak tescil edilmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğundan, çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları getirtilerek üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması gerekirken, tek hava fotoğrafı üzerinde bu konuda uzmanlıkları bulunmayan ziraat ve jeoloji mühendisleri tarafından inceleme yapılmış, harita bilirkişisi tarafından hava fotoğrafında taşınmazın yeri işaretlenmekle yetinilmiş, dava konusu taşınmazın niteliğine, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekline ve süresine ilişkin olarak somut verilere dayalı açıklama içermeyen ziraatçi bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve taşınmazın dava tarihinden önce imar planı kapsamına alınıp alınmadığı araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın imar planı kapsamına alınıp alınmadığı ve imar planı kapsamına alınmış ise imar planının hangi tarihte kesinleştiği ilgili belediye başkanlığından sorulup, imar uygulamasına ilişkin 1/1000 ölçekli plan getirtilerek çekişmeli taşınmazın bu plandaki konumu belirlenmeli; ayrıca Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden ya da taşınmazın dava tarihinden önce kesinleşmiş imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar planının onay tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları teknik raporlar ve komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtları ile denetlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, taşınmazın her yönünden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde zilyetlik mevcut ise bu zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığını belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.