Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3309
Karar No: 2022/4829
Karar Tarihi: 19.04.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3309 Esas 2022/4829 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı işyerinde ilaç tanıtım mümessili olarak çalışırken şirket aracıyla kaza yaptı, iş sözleşmesi 27.10.2009 tarihinde feshedildi. Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, masraf alacağı ve ücret alacakları istedi, senetler yönünden ise borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, alacak davası ile sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin talebin reddine karar verdi, borçlu olmadığı senetler yönünden ise talebi kabul etti. Yargıtay, kararı inceledi ve hüküm altına alınan alacakların miktarının belirtilmediği ve gerekçe ile hüküm fıkrasında çelişki oluştuğu, yargılama giderlerinin de paylaştırılmadığı için kararın bozulması gerektiğine karar verdi. Kanunlar: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesi ve 326 ncı maddesi.
9. Hukuk Dairesi         2022/3309 E.  ,  2022/4829 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 25.04.2007 tarihinde davalıya ait işyerinde ilaç tanıtım mümessili olarak çalışmaya başladığını, davacının işi için kendisine teslim edilen...plakalı araç ile 24.10.2009 trafik kazası yaptığını, kaza sonunda davacıya tutanak tutulduğunu, işverenin 27.10.2009 tarihte noterden ihtarname çekerek iş sözleşmesini feshettiğini ancak davacının kazadan sonraki iş günlerinde çalışmaya devam ettiğini, feshi 01.12.2009 tarihinde faksla öğrendiğini, feshin haksız olduğunu ayrıca kendisinden iki adet 200 USD bedelli senedin teminat olarak alındığını, 2000 USD bedelli senedin ise cezai şart oarak alındığını beyanla, 27.10.2009-01.12.2009 tarihleri arasındaki sosyal güvenlik primlerinin ödenmesi gerektiğini, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, masraf alacağı ve ücret alacaklarının tahsiline, davalı işverene verdiği 2.000,00 USD, 200,00 USD ve 200,00 USD bedelli senet toplamı 2.400,00 USD yönünden ise borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. istedi
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının zimmetindeki...plakalı şirket aracıyla 30 günlük ücretini aşan hasara sebep olacak şekilde kaza yaptığını, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının 01.12.2009 tarihinde tebligata muttali olduğuna ilişkin savunmasının samimi olmadığını, ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, bu tarihten sonra davacının işyerinde çalışmasının söz konusu olmadığını, ayrıca 200 USD bedelli iki adet senedi iade etmeye hazır olduklarını, diğer senedin lehdarının ise başka şirket olduğunu, bu senet yönünden husumetin hatalı yöneltildiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının alacak davası ile sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin talebinin reddine, dava konusu senetler yönünden ise borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

    Bu kararın davacı ile davalı şirket tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 16.04.2012 tarih 2012/7758 Esas 2012/6320 Karar sayılı ilamı ile alacak davası ve hizmet tespiti davalarının birlikte görülemeyeceği, davaların tefriki gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak her iki dava tefrik edilmiş, alacak davası ile menfi tespit davası yönünden yapılan yargılama sonucunda davacının hizmet tespiti davasındaki taleplerinin kabulüne karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2020/11293 Esas 2021/2136 Kararı ile onanarak kesinleştiği, menfi tespit talebi ile ilgili olarak bozma kararında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gerekçesi ile alacak davası ile menfi tespit talebinin kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, kararın hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Kısmi davada, alacağın tamamı belirlendikten sonra davacının, bu alacağını ıslah yolu ile artırma veya ayrı bir dava ile talep etme imkanı bulunduğu gibi, sadece alacağın tamamının belirlenmesi ile yetinmesi de mümkündür. Sonuç olarak kısmi davada davacının alacağın tamamının tespitinde hukuki yararı bulunmaktadır.
    Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 3.639,00 TL brüt kıdem tazminatı alacağının şimdilik 250,00 TL sinin, 1.960,00 TL brüt ihbar tazminatı alacağının şimdilik 250,00 TL’sinin, 500,00 TL (Ekim ayına ait üç günlük ücret ile Kasım ayı ücreti olarak) ücret alacağının ve 148,00 TL masraf alacağının davalıdan tahsilini talep etmiş, dava ve ıslah dilekçesinde miktarı belirtilen senetler yönünden ise borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Gerekçeli kararın hüküm kısmında, davanın kısmen kabulüne karar verildiği açıklandıktan sonra davacının net 250,00 TL kıdem tazminatı, net 250,00 TL ihbar tazminatı, net 148,00 TL masraf alacağı, net 500,00 TL ücret alacağının davalıdan tahsiline, ayrıca davacının 17 Nisan 2009 vade tarihli 3000 USD miktarlı ve davalı şirket tarafından mahkemeye tevdii olunan 2 adet 200 USD miktarlı lehtarı Koçak İlaç Pazarlama A.Ş olan bonolardan dolayı davalıya borcunun bulunmadığının tespitine dair hüküm kurulmuştur. Kararın gerekçesinde ise, kısmi davada davacının toplam alacağının rakam olarak tespit edilmediği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda yahut dava dilekçesinde bildirilen miktarlar yönünden de herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, bir taraftan reddedilen alacak bulunmadığı halde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, diğer taraftan da davacının kısmi davada hak kazandığı toplam alacak miktarı belirlenmeden hüküm kurulması hukuka aykırıdır. Hüküm altına alınan alacaklar ile ilgili olarak gerekçede yeterli ve denetime açık biçimde açıklamaya yer verilmemesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesine göre; Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Mahkemece gerekçe ve hüküm fıkrasında çelişki oluşturacak şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, taraflara yüklenen yargılama giderlerinin denetimini de imkansız hale getirmekte olup, karar bu yönüyle de hatalıdır. Davacının kısmi davada hak kazandığı alacak miktarları, dava dilekçesi de dikkate alınarak tereddüde yer vermeyecek biçimde belirlenmeli, bu belirlemeye göre kararın gerekçesi oluşturulduktan sonra, hüküm fıkrasında talep ile bağlı kalınarak hüküm kurulmalı, yargılama giderleri de 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinde belirlenen esaslara uygun şekilde paylaştırılmalıdır.
    Açıklanan ilke ve esaslara aykırı olarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi