Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5188
Karar No: 2016/1842
Karar Tarihi: 24.03.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5188 Esas 2016/1842 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı alt yüklenici, davalı yüklenici ile imzaladığı sözleşme gereği, 216 adet dairenin mutfak dolaplarının yapımını üstlenmiştir. Ancak, davalı yüklenici, sözleşmeyi feshetmiştir. Davacı, sözleşmenin feshi nedeniyle kâr kaybının tahsili için dava açmıştır. Yapılan yargılama sonucunda mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalı yüklenici tarafından yapılan temyiz itirazları sonucunda dosya Yargıtay'a taşınmıştır. Yargıtay, mahkeme kararını bozmuş ve kâr kaybı hesabının yapılması gerektiğini belirtmiştir. Kâr kaybı hesabında ise yapılmayan işin sözleşmesinin feshi tarihindeki bedel saptandıktan sonra, yüklenicinin tasarruf ettiği masraflar ve kâr çıkarılarak hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, bu hesaplama yöntemi için Borçlar Kanunu'nun 325. maddesi referans gösterilmiştir.
Borçlar Kanunu'nun 325. maddesi: \"Sözleşmeyi fesih yüzünden diğer tarafa verilen zararın tazmininde, zarar gören tarafın sözleşme ifası sırasında ya da öngörülebilir bir süre içinde elde edebileceği kazancı veya kârını giderleri indirerek hesaplamak gerekir.\"
15. Hukuk Dairesi         2015/5188 E.  ,  2016/1842 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
    :Tic. Ltd. Şti. Vek. Av. ...

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin haksız feshi nedeniyle kâr kaybının tahsili istemine ilişkindir. Davacı alt yüklenici, davalı ise yüklenicidir. Davacı şirket vekili taraflar arasında imzalanan 11.10.2010 tarihli sözleşme gereğince davacının toplam 216 adet dairenin mutfak dolaplarının yapımını üstlendiğini, ödeme koşullarının sözleşmede kararlaştırıldığını, müvekkili davacı şirketin 1 adet dairenin mutfak dolapların tamamen, 10 adet dairenin mutfak dolapların ise büyük ölçüde tamamladığını ve bu arada davalının başka şirket ile anlaştığını, bu durumun kendilerine sözlü olarak bildirildiğini ve ..... Hukuk Mahkemesi"nin .....iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle zarara uğradıklarını idida ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticarî faizi ile tahsilini talep etmiş, davalı şirket vekili ise taraflar arasında sözleşmenin imzalandığını, davacının yaptığı mutfak dolaplarının numuneye uygun olmadığı için sözleşmenin feshedildiğini, başka bir şirket ile daha yüksek bir fiyata anlaşma yapıldığını savunarak davanın reddini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar, davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı alt taşeron şirket ile davalı taşeron şirket arasında 11.10.2010 tarihinde mutfak yapımı işine ilişkin "....." başlıklı KDV dahil 1.000,00, 1.200,00 ve 1.400,00 TL götürü bedel üzerinden sözleşme imzalandığı konusunda taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır. Taraflar arasında çekişme konusu olan husus; Okundu.
    ....

    ...
    s.2
    ...
    sözleşmenin davalı taşeron tarafından feshedilmesinin haksız olup olmadığı ve varılacak sonucu göre davacı alt taşeronun kâr kaybı isteyip isteyemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
    Mahkemece toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucu davalı yüklenici şirketin sözleşmenin eylemli olarak feshedilmiş olmasında haksız olduğunun kabulü isabetli olmuştur. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre eser sözleşmesinin karşı tarafın kusuru ile feshi halinde kâr kaybının hesabında sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte olan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 356. maddesinin yollamasıyla aynı Yasa’nın 325. maddesi hükmünde öngörülen yöntemin uygulanması gerekir. Sözü edilen bu yöntem “kesinti yöntemi” dir. Kesinti yöntemine göre davacı taşeronun yapılmayan sözleşme konusu işlerden ötürü mahrum kaldığı kârın hesaplanabilmesi için yapılmayan işin sözleşmesinin feshi tarihindeki bedeli saptandıktan sonra, bu bedelden yüklenicinin işi tamamlamaması nedeniyle tasarruf ettiği malzeme ve işçilik bedelleri ile genel giderleri, bu süre içinde başka bir iş bulup çalışmışsa elde ettiği kâr, başka bir iş bulmaktan kasten kaçınmışsa elde etmekten kaçındığı kâr tespit ettirilip, yapılmayan iş bedelinden çıkarmak suretiyle bulunan miktarın kâr kaybı olduğunun kabulüyle davalı yüklenici şirketten tahsiline karar vermek gerekir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda kâr kaybı hesabı yapmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden taraflar yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    ...



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi