Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/681
Karar No: 2013/5714

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/681 Esas 2013/5714 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/681 E.  ,  2013/5714 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Dava, davacının 01.05.2004 tarihinden itibaren malullük aylığı tahsisi ve ödenmeyen aylıklardan 15.000,00 TL.nin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 28 ve devamı maddeleridir. 28. maddede, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalının malûl sayılacağı, ancak, bu Kanuna tabi sigortalılığın başladığı tarihte malûl sayılacak derecede hastalık veya arızası bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilenlerin, bu hastalık veya arızası nedeniyle malûllük sigortası yardımlarından yararlanamayacağı, sigortalıların hangi hallerde çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirmiş sayılacaklarının, sağlık işlemlerine ilişkin yönetmelikteki esaslara göre belirleneceği belirtilmiş; 56. maddede ise, malûllük halinin tespitinde, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Üniversiteler ve Kamu İktisadi Teşebbüslerine ait hastanelerin sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızaların esas alınacağı, anılan raporların Kurumca oluşturulacak sağlık kurulunda değerlendirileceği, raporlar üzerinde Kurumca verilen karara ilgililer tarafından itiraz edildiği takdirde itirazın Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacağı açıklanmıştır.
    1479 sayılı Kanunun 29. maddesine göre ise; çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tespit edilen, en az beş tam yıl sigorta primi ödeyen, yazılı istek tarihi itibariyle prim ve her türlü borçlarını ödeyen sigortalılar maluliyet aylığından yararlanabilir. Anılan Kanunun 31. maddesine göre ise; malullük aylığı, malullüğün tespit edildiği tarihi takip eden aybaşından başlar.
    Eldeki davaya konu somut olayda, 22.03.1985 tarihinden itibaren 1479 sayılı ./..
    -2-
    Yasa kapsamında sigortalı olan ve prim borcu bulunmayan davacının 07.04.2004 tarihli malullük aylığı tahsis talebinin, malullüğü gerektirir rahatsızlığı bulunmadığı gerekçesi ile Kurumca ret edildiği, itiraz üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun, davacının 2/3 oranında çalışma gücünü kaybettiği ve başlangıç tarihinin 01.08.2006 tarihi olduğunu bildirmesi üzerine, Kurumca davacıya 01.09.2006 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlandığı, .... İhtisas Kurulunun davacının maluliyet başlangıcının 22.03.2004 tarihi olduğunu bildirmesi üzerine, Mahkemece, anılan Kurul raporu esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, sigortalının tedavisine ilişkin belgeler tüm içerikleriyle getirtilip, maluliyetin başlangıcı yönünden Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından verilen rapor ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından verilen rapor arasında çelişki bulunması nedeni ile, Adli Tıp Genel Kurulundan çelişkinin giderilmesi için rapor alınarak, sigortalının maluliyetinin başlangıcı tereddüt kalmayacak şekilde belirlenmeli, tahsis talep tarihi de gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    2-Kabule göre de, faizin başlangıç tarihinin belirlenmesinde, aylıkların bağlanması için Kuruma tanınan 1479 sayılı Yasanın 65. maddesindeki 3 aylık işlem süresinin varlığı karşısında; davacının tahsis talebine Kurumca üç aylık süre içinde cevap verilmediği de dikkate alınarak, Kurumun, malullük aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan ve her bir aylık için aylığa hak kazanılan tarihten itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    .....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi