10. Hukuk Dairesi 2012/8191 E. , 2013/5712 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince rücuan tazmin istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, taraf avukatlarınca temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır….”; düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin, anılan Yasada, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı sonucu olarak davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olduğu belirgindir.
506 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenen halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiş olması nedeniyle, ilk peşin değerli gelirlerin, tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde belirlenmesi gerekir.
Eldeki davada, masraf ve ödemelerin kusur karşılığı yanında, işkazası sonucu sürekli işgöremezlik kaybına uğrayan sigortalıya bağlanan sürekli işgöremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değeri olan 37.524.36 TL"nin davalının % 70 kusur karşılığını oluşturan 26.267.05 TL için tahsil kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla kurum alacağının (29.933.90 TL.) tahsiline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenleridir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanmakta olan Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : 1-Hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan "29.933.90 "rakamının silinerek yerine "26.267.05"rakamının yazılmasına
2-Davacı lehine vekalet ücretine ilişkin 2.bendde yer alan "3.822.33 "rakamının silinerek yerine 3.418.97 "rakamının yazılmasına ,
3-Harca ilişkin 3.bendde yer alan "1.929.05 "rakamının silinerek yerine "1.711.24"rakamının yazılmasına ,
4-Hüküm fıkrasının sonuna "Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 440.02.TL nispi vekalet ücretininin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 25.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.