11. Hukuk Dairesi 2018/3665 E. , 2019/5174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 26/09/2017 tarih ve 2016/720-2017/568 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan ..."in müvekkilinin eski acentesi olduğunu, diğer davalı ..."ün de davalı ..."ten acentelik faaliyetlerini yürüttüğü iş yerini müvekkilinin bilgisi dışında devraldığını ve davalı ..."in sahip olduğu müşteri portföyünü davalı ..."e devrettiğini, bu devrin müvekkilinin bilgisi ve izni dahilinde olmadığını, prim tahsil etme yetkisi olmadığını, sadece aracı acente olarak faaliyette bulunmalarına rağmen, müvekkilinin sigortalısı olan TBMM Mensupları Vakfı çalışanları tarafından gönderilen şikayetler sonucu davalılar tarafından prim tahsilatı yapıldığının ve bu tahsilatların müvekkili şirkete intikal ettirilmediğinin tespit edildiğini ileri sürerek, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılar tarafından tahsil edilerek intikal ettirilmeyen kâr paylı birikim tutarı olan 9.824,62 TL"nin, davalı ..."ün sorumluluğu 2.528,21TL ile sınırlı olmak üzere 26.9.2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, zamanaşımı def"i ve yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin 09.10.1998 - 22.06.2001 tarihleri arasında davacı şirketin acentesi olarak faaliyet gösterdiğini, diğer davalı ..."e hayat sigorta portföyünün değil, elementer portföyünü TBMM"deki bürosu ile birlikte 2002 yılı Haziran ayında devrettiğini, ilgili devir hakkında davacıya bilgi vermek ya da muvafakat almak gibi bir zorunluluğun bulunmadığını, acentelik tesisi için davacı tarafça teminat alındığını ve teminatının çözülmüş olmasının sözleşmenin feshedildiği tarih itibariyle müvekkilinin davacı bünyesinde herhangi bir borcu olmadığının karinesi olduğunu, davacı tarafça müvekkilinin sorumluluğunun 2001
yılı ile 2002 yılı Haziran tarihleri arasındaki primlerle ilgili olduğunu iddia etse de, 2001 yılı ile ilgili primlerin davacıya ödendiğini, müvekkilinin diğer davalı tarafından tahsil edilen primleri ödeme gibi bir kabul ve taahhüdünün bulunmadığı gibi, kâr payı ile ödenmesi taahhüt edilen komisyon alacağının davacı tarafça ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; 6100 sayılı HMK"dan önce yetki sözleşmesinin İstanbul olduğu ve davalının tacir olduğu gerekçesiyle, 7.296,41 TL"nin 26.09.2003 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı ..."ten alınarak davacıya verilmesine, davalı ... ile ilgili olarak ise karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ayrıca davacının toplam alacağı 7.296,41 TL olup, davalı ... aleyhine hükmedilen 2.528,21 TL"nin ödenmesi halinde davalı ... yönünden tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde anılan meblağın tahsil edileceğinin tabi olmasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 373,81 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.