Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8388 Esas 2017/2625 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8388
Karar No: 2017/2625
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8388 Esas 2017/2625 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde görülen itirazın iptali davasında davalı, davacının banka aracılığıyla verdiği borcu, kendisine olan borçlarından mahsup etmiştir. Mahkeme, banka dekontları ve kayıtlar incelendikten sonra davalının yaptığı ödemelerin davacıya yapılan ödemeler olarak kabul edilemeyeceği, davacının takip tarihi itibariyle 358.644,95 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacı havalelerin ödünç verildiğini iddia ederek, yaptığı ödemelerin iadesini istemiştir. İspat yükü davacı tarafta olduğundan, davacının delilleri toplanmadan yanılgıya düşülerek karar verildiği görüşüne varılmıştır. Bu sebeple kararın davalı yararına bozulması gerektiği hükmedilmiştir.
Kanun maddeleri: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUUK) madde 217, İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 53.
19. Hukuk Dairesi         2016/8388 E.  ,  2017/2625 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya çeşitli dönemlerde banka aracılığı ile boç verdiğini, davalının kısmi ödemeler yaptığını, bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafından yapılan banka havalelerinin müvekkiline olan borcuna mahsuben yapıldığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, tarafların defterleri, banka dekontları, ... kayıtları ve hükme esasa alınan bilirkişi raporuna göre davalının davacı şirket çalışanı veya ortağı olmayan kişilere yaptığı ödemelerin davacıya yapılan ödemeler olarak kabul edilemeyeceği, davacıya yapılan ve yapılmış sayılan ödemeler davacı tarafından yapılan havalelerden mahsup edildiğinde davacının takip tarihi itibariyle 358.644,95 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı, 2010-2011 döneminde davalıya yapılan havalelerin ödünç amacıyla verildiğini iddia ederek, yaptığı ödemelerin iadesini istemiştir. Davalı kendisine yapılan bir kısım ödemelerin borç ödemesi amacıyla yapıldığını, ödünç ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Kural olarak yapılan havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı kabul edilir. Ödemelerde ödünç kaydı olmadığından ispat yükü davacı taraftadır. Davacı, yaptığı havalelerin ödünç olarak yapıldığını yazılı belgeyle kanıtlamak zorundadır. Bu yöndeki davacı defterleri belge ile desteklenmediği sürece tek başına davacı yararına delil olarak kabul edilemez. Mahkemece davacının delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükü tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.