7. Hukuk Dairesi 2014/15769 E. , 2015/9048 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar ... ve ...."nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 01.10.1995-30.01.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan işine son verildiğini belirterek davalılar nezdinde geçen çalışma süresinin tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece hizmet tespiti davasının açılmamış sayılmasına, kötüniyet tazminatı talebinin reddine, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Açılmamış sayılmasına karar verilen hizmet tespiti davasında davalı Sosyal Güvenlik Kurumu ile iki davalı vardır. Davacının hizmet tespiti davasını atiye bırakması ve karşı tarafın atiye bırakma talebine itiraz etmemesi nedeniyle hizmet tespiti davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerindedir. Mahkemece son işverenin davalı şirket, diğer davalı ..."nun ise eski işveren olduğu ve zamanaşımı def"ini ileri sürmesi nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davalı şirketin kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağından sorumluluğuna, davalı ..."nun ise herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığına gerekçede değinilmiş ve hüküm fırkasında belirtilen davalı ibaresiyle davalı şirketin kastedildiğini açıklamıştır. Mahkeme hüküm fıkrasında geçen davalı ibaresiyle davalı şirketin kastedildiğinden gerekçesinde bahsetmiş olsa da hüküm fıkrasında dava konusu alacakların hangi davalıdan tahsiline karar verildiğinin belirtilmemesi infazda tereddüt oluşturacak nitelikte bir eksiklik olup karar öncelikle bu yönüyle bozulmalıdır.
3-Davacının hizmet süresinin hangi tarihte sona erdiği ve tazminata esas hizmet süresi konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
1086 sayılı HUMK.nun 74, 6100 sayılı HMK.nun 26. maddelerinde açıkça belirtildiği üzere “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
Taleple bağlılık kuralı gereği hakim davacının davalı işyerinden ayrıldığını beyan ettiği tarih ile bağlı olup daha fazlasına hükmedemez.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde sözleşmesinin davalı işveren tarafından 30.01.2008 tarihinde feshedildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının 20.02.2008 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığı kabul edilmiş ve işçilik alacakları 20/02/2008 tarihi esas alınarak toplam 15 yıl 4 ay 10 gün üzerinden hesaplanmıştır. Ayrıca kabule göre bilirkişi raporunda 07/08/2000-20/02/2008 tarihleri arasında çalışma süresi 7 yıl 6 ay 13 gün olması gerekirken 7 yıl 8 ay 13 gün üzerinden hesaplama yapılması da hatalıdır.
Yapılacak iş; davacının, talep gibi 30/01/2008 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığı kabul edilerek dava konusu istekler hesaplattırmak ve çıkacak sonuca göre karar vermektir.
Mahkemece davacının talebini aşar şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı şirket ile davalı ...."na iadesine, 14.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.