22. Hukuk Dairesi 2012/12339 E. , 2013/2291 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
... ...
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde yaklaşık onbir yıl kadar çalıştığını.davalının müvekkiline ........2010 tarihinde belge imzalattığını bu güne kadar herhangi bir ödemede bulunmadığını, bu sebeple müvekkilinin noter aracılığı ile ihtarname çektiğini fakat buna rağmen davalının ödemede bulunmadığını, her gün 08.00-....00 arası çalıştığını, mesai saati dışında çalışılan emek için davalı herhangi bir ödemede bulunmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan faizleriyle birlikte tahsili istemiş,taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda ....03.2012 tarihinde artırarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davacının işyerinde kampanya dönemlerinde çalıştığını, kampanya dönemi sonunda çalışmasının her yıl sonlandığını, kampanya döneminde ... durumunu gerekçe göstererek ........2010 tarihinde istifa dilekçesi verdiğini, davacıdan ... sorunlarına dair belgeler istenildiğini ancak bu tarihe kadar herhangi bir belgenin ulaştırılmadığını, ... kanunu gereği kendi istifa eden kişinin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkı olmadığını, çalışma saati konusunda işe kart ile giriş çıkış yapıldığını çalışma saatlerinin burdan belli olacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde sekiz yıl on ay bir gün çalıştığı, ... sözleşmesini istifa ederek sona erdirdiği, bu sebeple kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı, yıllık izinlerin kullandırıldığına veya ücretinin ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ve kayıt bulunmadığından yüryirmialtı gün izin alacağı olduğu, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili alacaklarının işçi tarafından ıspat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı ve davacı temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
...-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı işçinin ... sebepleri ile ... sözleşmesini feshinin haklı olup olmadığı ve davacının yıllık ücretli izin hakkı bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
4857 sayılı ... Kanunu"nun 24/I-a maddesinde, ... sözleşmesinin konusu olan işin yapılması, işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması durumunda işçinin ... sözleşmesini haklı olarak feshetme imkanı doğmaktadır.
Somut olayda, mahkemece ... sözleşmesinin davacı işçi tarafından istifa ile feshedildiği kabul edilmiş ise de, davacıya ....07.2010 tarihinde lomber mikrocerrahi ile diskektomi yapıldığı, altmış gün yatak istirahati verildiği, ....07.2010-....09.2010 tarihleri arasında raporlu olduğu, ....09.2010 tarihinde ameliyat olması sebebiyle ücretsiz izin talep ettiği, işverence talebin uygun görüldüğü, davacının 07.04.2011 tarihinde ... sözleşmesini ... sorunları sebebiyle haklı sebeple feshettiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini belirterek bir hafta içinde alacaklarının ödenmesini davalıdan ihtar ile talep ettiği anlaşılmış olup, belirtilen hastane raporu ve diğer belgelere göre, yaptığı işini devam ettirip ettiremeyeceği, yapmaya devam etmesi halinde yaşayışı ve hayatı için tehlike oluşup oluşmayacağı konusunda 4857 sayılı Kanun"un 24/I-a maddesi yönünden inceleme yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
Öte yandan, davacının, davalıya ait işyerinde, mevsimlik işçi olarak, kampanya dönemlerinde 1999 yılında 68 gün, 2000 yılında 326 gün, 2001 yılında 319 gün, 2002 yılında 282 gün, 2003 yılında 309 gün, 2004 yılında 260 gün, 2005 yılında 308 gün, 2006 yılında 293 gün, 2007 yılında 325 gün, 2008 yılında 322 gün, 2009 yılında 261 gün, 2010 yılında 186 gün kesintili olarak çalıştığı anlaşılmıştır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik ... olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin ... sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik ... olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı Kanun"un 53/... maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun"un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/.... maddedeki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel ... sözleşmesi ya da toplu ... sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
Mahkemece, davacının yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu kabul edilmiş ise de, davacının kampanya dönemlerinde çalıştığı görülmektedir. Bu tür kampanya dönemi olan işlerde işçilerin çalışmaların belli bir mevsimde yoğunlaşması olağan bir durumdur. Davacının bu çalışmalarının, davalıya ait şeker fabrikası işyerinde geçtiği gözetildiğinde, mevsim şartlarına, göre belli dönemlerde daha fazla ... gücüne ihtiyaç doğması kaçınılmazdır. Davacının yıllık çalışmaları genelde gün sayısı bakımından değişmiştir. Davacı işçinin davalı işyerinde geçen çalışmalarında yılda onbir ayın üstünde çalıştığı süreler bakımından işçinin dinlenme hakkının varlığını gerektirmektedir. 4857 sayılı Kanun"un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik ... sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır.
O halde davacının onbir ay ve üzerinde çalışmasının bulunduğu yıllar bakımından (işe başlama ve işten çıkarılma tarihleri arasındaki onbir ayı geçen süreler dahil) yıllık izin hakkının doğduğu, onbir ayın altında çalışmaların geçtiği yıllar açısından ise yıllık izin hakkının bulunmadığı dikkate alınarak yıllık ücretli izin alacaklarının hesaplanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile çalışılan tüm yıllar için izin ücreti alacağının hüküm altına alınması bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.