Esas No: 2022/3988
Karar No: 2022/4867
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3988 Esas 2022/4867 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, davacının işveren tarafından ücretinin düşürülüp düşürülmediği ve fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ile ilgilidir. Davacı, sendikaya üye olduktan sonra ücretinin düştüğünü ve bu nedenle ücret, kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik alacakları farkı olduğunu ileri sürerek alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar verirken, Bölge Adliye Mahkemesi ise İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunu esasen reddetmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, kararın yukarıda belirtilen yönden hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davacının akçalı menfaatlerinde artış olup olmadığı belirlenerek alacaklarının yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun'a göre ilave tediye alacağı hakkında belirtilen hususlara da dikkat edilmesi gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 26. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, müvekkilinin davalı işyerinde E Tib teknisyeni olarak 18.12.2004 tarihinden 03.10.2013 tarihine kadar çalıştığını, 2004 yılında ... sendikasına üye olan davacının ayrıldığı tarihe kadar sendikalı olarak çalıştığını, Sendika ile Kurum arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin ardından davacının 40,00 TL civarında olan yevmiyesinin 24,00 TL’ye düşürüldüğünü, davacının sendikalı olmadan önce aldığı ücret göz önüne alındığında, sendikalı olduktan sonra yevmiyesinin düşürülmesi nedeni ile hak kazandığı tüm alacakların kendisine eksik ödendiğini, şirketin özelleştirilmesinin ardından davacıya bir kısım kıdem tazminatı ve dava sonucu ihbar tazminatının ödendiğini, ancak bu tazminatların da düşük yevmiye üzerinden hesaplandığını ileri sürerek ücret farkı, fazla mesai ücreti farkı, hafta tatili ücreti farkı, genel tatil ücreti farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı, iş riski tazminatı farkı, bakım tazminatı farkı, vardiya zammı farkı, seyyar görev farkı, yolluk farkı, ücretli izin farkı, kıdem tazminatı farkı, gıda yardımı ve sair yardımlar farkı, ihbar tazminatı farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının talep ettiği alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, davacının talep ettiği alacakların Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. ile Sendika arasında imzalanan bir Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklandığını, bu sözleşmenin tarafının ... Elektrik Dağıtım A.Ş. olmadığını, bu nedenle açılan davaya karşı husumet itirazında bulunduklarını, öte yandan yapılan Toplu İş Sözleşmesi ile işçilere farklı bir takım menfaat ve yararların sağlandığının tartışmasız olduğunu, özelleştirme sonucu davacının şirketi ibra ederek işten ayrıldığını, dolayısıyla herhangi bir alacak talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, "İşveren tarafından Toplu İş Sözleşmelerinin uygulanması neticesinde, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin davacıya sendikaya üyeliği ve Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine düşürülmesi, 2822 Sayılı Kanun’un 6/ II. maddesi uyarınca işçiye yararlılık ilkesinin ihlali niteliğinde olup davacının sendika üyeliğinden sonra davalı işverenlikçe rızası hilafına ücretinde indirime gidildiği ve buna bağlı olarak davacının bilirkişi raporunda tespit edilen fark tazminat ve işçilik alacaklarına hak kazandığı kabul edilmiştir." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraflar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Temyiz Başvurusu :
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin işverence tek taraflı olarak düşürülüp düşürülmediği ve davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı, davalı işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesine taraf sendikaya üye olduktan sonra rızası dışında günlük ücretinin düşürüldüğünü bu nedenle ücret, kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik alacakları farkı olduğunu ileri sürmüştür.
Bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan temel ücret işçinin üye olması halinde Toplu İş Sözleşmesinde öngörülen kök ücrete göre azaldığı halde, parasal karşılığı olan haklar bir bütün olarak değerlendirilerek karşılaştırma yapılmalıdır. Bu durumda işçinin temel ücreti sendikaya üye olduğu tarihten itibaren Toplu İş Sözleşmesine göre daha düşük olsa da, ücret grubu haklar yönünden toplam yararlılık dikkate alındığında işçi lehine ise kanuna aykırılık yoktur. Buna göre, Mahkemece davacının sendikaya üye olmadan önce ve sonraki dönemlere ait bordrolar ile Toplu İş Sözleşmesi birlikte ele alınarak davacı işçinin akçalı menfaatlerinde artış olup olmadığı belirlenmeli, çıkacak sonuca göre dava konusu alacaklar yeniden değerlendirilmelidir.
Yukarıda anlatılan yönler gözetilmeksizin karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-İlave tediye alacaklarının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve ona bağlı müesseselerde çalışan işçilere ilave tediye yapılması hakkındaki kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun 1. maddesinde, Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkca belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı işyerinin Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07/03/2013 tarih ve 2013/20 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alındığı, işyerinin hisselerinin tamamını satın alan iş ortaklığına hisse devrinin 28.05.2013 tarihinde gerçekleştiği anlaşıldığından davacının ilave tediye hakkı devir tarihine kadar olup, davacının ilave tediye alacağının devir tarihine kadar hesaplanması gerekir.
4-İlave tediye alacağına en yüksek banka mevduat faizi uygulanmasına karar verilmiş ise de, ilave tediye alacağı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanundan kaynaklandığından bu alacağa yasal faiz yürütülmesi gerekir.
Sonuç:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.