Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2018/429
Karar No: 2018/447

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/429 Esas 2018/447 Karar Sayılı İlamı

 

 

                              T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS   NO : 2018/429

            KARAR NO : 2018/447

            KARAR TR: 25.06.2018

ÖZET : Davacılardan N.B."ın davalı idarenin sorumluluk sahasında kalan kaldırımda yürürken düşme neticesinde ağır şekilde yaralanması ve oğlu İ.B."ın annesinin bakımını üstlenmesi nedeniyle oluştuğu öne sürülen zararın tazmin istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R                                              

            Davacılar : 1-İ.B.

                                2-N.B.

Vekili       : Av. D.Ö.

Davalı    : Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili       : Av. M.Y.                         

 

O L A Y: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinden N.B."ın 24.11.2016 tarihinde Ordu İli, Ünye İlçesi, Çamlık Mahallesi, Niksar Caddesi üzerinde dolmuş durağının önünde bulunan mantar şeklindeki sınır elemanı taşına takılarak düştüğünü; düşme neticesinde kafasını yere çarptığını ve ağır şekilde yaralandığını, yaklaşık bir yıldır da sürekli hastaneye gitmekte ve kendisine tedavi uygulanmakta olduğunu; kazadan önce herhangi bir rahatsızlığı bulunmamasına rağmen kazadan sonra beyin hasarı oluşması sebebiyle yatalak vaziyette tek başına kendine bakamaz hale geldiğini ileri sürerek, uğranıldığı ileri sürülen zararın karşılığı olarak, yaralanan N.B. için 100.000,00-TL manevî ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 10.000,00-TL maddi, oğlu İ.B. için 100.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 210.000,00-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemiyle 21.12.2017 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

ORDU İDARE MAHKEMESİ: 28.12.2017 gün ve E:2017/1759, K:2017/2044 sayı ile, davacıların tazmin istemine dayanak engelin 2918 sayılı Kanun kapsamında yer aldığı, davalı idarenin karayolu, yaya yolu (kaldırım) ve duraklardaki eksiklik ve kusurlardan dolayı yaya yolunun emniyetle kullanımını sağlama sorumluluğunu yerine getirmediği iddiasıyla meydana geldiği öne sürülen kazalar neticesinde oluştuğu belirtilen zararların tazmini talebiyle sorumlu idare/idareler aleyhine açılan davaların adli yargı merciinde görülmesi gerektiği sonucuna varıldığından, 2577 sayılı Kanun"un 14/3-a ve 15/1-a maddeleri uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ORDU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 21.5.2018 gün ve E:2018/78 sayı ile, idarenin hizmet kusuruna yönelik davalarının tam yargı davası olarak idari yargı merciinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiş, 29.5.2018 tarih ve E:2018/78 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 4.6.2018 tarihinde kayda girmiştir.    

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Birgül KURT"un katılımlarıyla yapılan 25.06.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Asliye Hukuk Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, adli yargı dosyasının Mahkemece, ekinde idari yargı dosya sureti ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacılardan N.B."ın davalı idarenin sorumluluk sahasında kalan kaldırımda yürürken düşme neticesinde ağır şekilde yaralanması ve oğlu İ.B."ın annesinin bakımını üstlenmesi nedeniyle oluştuğu öne sürülen zararın tazmin edilmesi istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 3. maddesinde, yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri trafik olarak; yaya yolu (yaya kaldırımı) ise karayolunun taşıt yol kenarı ile gerçek veya tüzel kişilere ait mülkler arasında kalan ve yalnız yayaların kullanımına ayrılmış olan kısım olarak tanımlanmış; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın, gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar ile, yalnız yayaların kullanımına ayrılmış olan kısımlarda; yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketlerinin düzenini sağlamada ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemlerdeki eksiklik ve kusurlardan dolayı meydana geldiği önesürülen zararın karşılanmasındaki sorumluluğun belediyeye ait olduğu iddiasına dayalı olarak işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2918 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının iptali istemiyle Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ve Batman 2.Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan itiraz başvuruları üzerine konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, şu gerekçesi ile anılan kuralı Anayasaya aykırı görmemiş ve iptal istemini oy birliğiyle reddetmiştir: “… Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki kimi kararlarında da belirtildiği üzere, tarihsel gelişime paralel olarak Anayasa’da adli ve idari yargı ayırımına gidilmemiş ve idari uyuşmazlıkların çözümünde idare ve vergi mahkemeleriyle Danıştay yetkili kılınmıştır. Bu nedenle, genel olarak idare hukuku alanına giren konularda idari yargı, özel hukuk alanına giren konularda adli yargı görevli olacaktır. Bu durumda, idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda kanun koyucunun mutlak bir takdir yetkisinin bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Ancak, idari yargının denetimine bağlı olması gereken idari bir uyuşmazlığın çözümü, haklı neden ve kamu yararının bulunması halinde kanun koyucu tarafından adli yargıya bırakılabilir. İtiraz konusu kural, trafik kazasında zarar görenin asker kişi ya da memur olmasına, aracın askeri hizmete ilişkin olmasına veya olayın hemzemin geçitte meydana gelmesi durumlarına göre farklı yargı kollarında görülmekte olan 2918 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğini öngörmektedir. İtiraz konusu düzenlemenin gerekçesinde de ifade edildiği gibi, askeri idari yargı, idari yargı veya adli yargı kolları arasında uygulamada var olan yargı yolu belirsizliği giderilerek söz konusu davalarla ilgili olarak yeknesak bir usul belirlenmektedir. Aynı tür davaların aynı yargı yolunda çözümlenmesi sağlanarak davaların görülmesi ve çözümlenmesinin hızlandırıldığı, bu suretle kısa sürede sonuç alınmasının olanaklı kılındığı ve bunun söz konusu davaların adli yargıda görüleceği yolunda getirilen düzenlemenin kamu yararına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, 2918 sayılı Kanun’da tanımlanan Karayolu şeridi üzerindeki araç trafiğinden kaynaklanan sorumlulukların, özel hukuk alanına girdiği konusunda bir tartışma bulunmamaktadır. İdare tarafından kamu gücünden kaynaklanan bir yetkinin kullanılması söz konusu olmadığı gibi, aynı karayolu üzerinde aynı seyir çizgisinde hareket eden, bu nedenle aynı tür risk üreten araçlar arasında özel-kamu ayırımı yapılmasını gerektiren bir neden de yoktur. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 2.,125. ve 155. maddelerine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir…” (Any. Mah.nin 26.12.2013 tarih ve E.2013/68, K.2013/165 sayılı kararı; R.G. 27.3.2014, Sayı: 28954, s.136-147.)

Anayasa’nın 158 inci maddesinin son fıkrasında “ Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır.” denilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda gerekçesine yer verilen kararı, yasa koyucunun idari yargının görevine giren bir konuyu adli yargının görevine verebileceğine, dolayısıyla 2918 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrası ile öngörülen, bu Kanun’dan doğan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görülmesi düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı bulunmadığına dair olup, esas itibariyle görev konusunda verilmiş bir karardır ve Anayasa’nın 158 inci maddesi uyarınca, başta Mahkememiz olmak üzere diğer yargı organları bakımından da uyulması zorunlu bir karar mesabesindedir.

Bu durumda,2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin işaret edilen kararı gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, davacının yaya olarak yolda yürürken, kaldırımda korkuluk bulunmaması nedeniyle altı metre yükseklikten düşerek ağır yaralanması nedeniyle dava açıldığı, dolayısıyla açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan 21.5.2018 gün ve E:2018/78 sayılı başvurunun reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle     Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan 21.5.2018 gün ve E:2018/78 sayılı BAŞVURUNUN REDDİNE 25.06.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                         Üye                                Üye                              Üye                  

      Nuri                          Şükrü                           Mehmet                   Ahmet Tevfik

NECİPOĞLU                   BOZER                         AKSU                      ERGİNBAY        

 

 

 

 

 

                                            Üye                               Üye                               Üye

                                  Süleyman Hilmi                Aydemir                          Birgül

                                        AYDIN                          TUNÇ                           KURT

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi