Esas No: 2022/4045
Karar No: 2022/4927
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4045 Esas 2022/4927 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen bir alacak davasında, işverenin haklı bir nedeni olmaksızın iş sözleşmesini feshettiği iddia edilerek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer alacakların davalılardan tahsili talep edilmiştir. İlk derece mahkemesinde davacının kısmen haklı bulunduğu ve davalıların istinaf başvurusunun reddedildiği kararı Yargıtay'ca bozulmuştur. Yapılan yeni yargılama sonucunda, davacının kıdem tazminatı alacağının artırılması kararı verilirken, diğer alacak kalemleri hakkında bozma sebebi bulunmadığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Ancak Yargıtay, bozma sonrası hükmedilen kıdem tazminatı tutarının usuli kazanılmış hak ilkesini ihlal ettiğini ve yeniden karar verilmeksizin davalıların yararına oluşan bu hakların korunması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: HMK m. 297, 6100 Sayılı HMK.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davanın reddini talep edilmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalıların istinaf yoluna başvurması sonucu Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 15.06.2020 tarih, 2020/2338 Esas ve 2020/6672 Karar sayılı ilamıyla, fesih tarihindeki barınma ve yemek bedelinin ne kadar olduğu araştırılmaksızın bilirkişi tarafından dayanağının ne olduğu belirtilmeyen varsayıma dayalı tutar üzerinden giydirilmiş brüt ücret tespitinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Yargıtay'ca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bu sebeple bozma kararından sonra da Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 esas-604 karar ve Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/9-851 esas 2012/705 karar 10.10.2012 sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı sonrasında kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmakla birlikte, “Diğer alacak kalemleri Yargıtay ilamı ile kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında “yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Kabule göre de; Mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararda net 3.860,97 TL kıdem tazminatı hüküm altına alınmış, davalıların istinaf kanun yoluna başvurması sonucu Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, bu kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince bozma karar verilmiş, Mahkemece de bozma ilamına uyulmuştur. Davacının istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurmadığı dikkate alındığında söz konusu tutar yönünden davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bozma ilamı sonrası verilen kararda net 6.463,88 TL kıdem tazminatına hükmedilerek davalılar yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi ayrıca hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.