10. Hukuk Dairesi 2013/31 E. , 2013/5584 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının yurtdışında işsizlik ve hastalık yardımı almadığı dönemlerde yaşlılık aylığı alması gerektiğinin ve 01.11.2008 tarihinden itibaren ise kesintisiz olarak aylık alması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu belirtilerek, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
3201 sayılı Yasa uyarınca yurt dışında geçen çalışma sürelerini borçlanan ve 01.01.1994 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanmış olan davacının, 01.01.1994 – 15.06.1995 ve 01.05.2004 – 29.10.2008 tarihleri arasındaki dönemde yurt dışında işsizlik sigortasından yardım aldığının, 01.04.1999 – 30.04.2004 tarihleri arasındaki dönemde ise, fiilen çalışmasının belirlenmesi üzerine, yaşlılık aylığının başlangıç itibarıyla iptal edilerek, yersiz ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte talep edildiği; ancak, yargılama sırasında Kurumca, 2010/103 sayılı Genelgeye göre, davacının en son işsizlik yardımı aldığı 29.10.2008 tarihini izleyen 01.11.2008 tarihi itibarıyla yaşlılık aylığının tekrar bağlandığı, bu durumda uyuşmazlığın 15.06.1995 – 30.04.2004 tarihleri arasındaki dönemde aylık bağlanması gerekip gerekmediğinin tespitine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dairemizin, 31.10.2011 tarih ve 2011/10539 Esas, 2011/15003 Karar sayılı bozma ilamında; “Yurtdışında geçen çalışma sürelerini 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanan Türk vatandaşlarına, borçlanma yoluyla değerlendirilen süreler gözetilerek, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi, anılan Yasa"nın 6. maddesinde öngörülen "Yurda kesin dönülmüş olması" koşulunun da gerçekleşmesi halinde mümkün bulunduğu, davacının borçlanma başvurusu ve tahsis talep tarihlerinde yurda kesin dönüş yapmadığı anlaşıldığından , kesin dönüşün, yabancı ülkedeki çalışma ilişkilerinin her yönüyle sona erdirilip, yerleşmek niyetiyle yurda dönülmesi ve ikametgahın Türkiye"ye nakli biçiminde gerçekleşmesi gerektiği, uyuşmazlık konusu 16.06.1995 – 30.04.2004 tarihleri arasında yurda kesin dönüş yapma koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin yöntemince araştırılıp ortaya konulması, ayrıca Alman Sigorta Hizmet Cetvelinde 01.04.1999 – 30.04.2004 tarihleri arasında ... şeklinde gözüken ayların tercümesinin yaptırılarak, Kurumun iddia ettiği gibi fiili çalışma olup olmadığı hususunun araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar ve mahkemece, bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK) O halde, mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, bozma kapsamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda davalı Kuruma müzekkere yazılarak hizmet belgesinde “... der ...” olarak belirtilen 01.06.1995-30.04.2004 tarihleri arasındaki döneminde fiili çalışmaya dayalı olup olmadığı sorulmuş, cevabi yazıda, bu sürenin “Sözleşmeli çalışanlar için emekli sigortası” anlamına geldiği bildirilmiş, Mahkemece yazı içeriğine göre davacının yurt dışında çalışmadığı kanaatine varıldığı belirtilerek, davacının 16.06.1995-30.04.2004 tarihleri arasında yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine, yaşlılık aylığının 01.11.2008 tarihinden itibaren başlanmış olması nedeniyle 01.11.2008 tarihinden sonraki dönem yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de; 16.06.1995 – 30.04.2004 dönemi yönünden kurulan hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Mahkemece, 16.06.1995 – 30.04.2004 dönemi yönünden kesin dönüş yapma koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği yöntemince araştırılmadığı gibi, Alman Sigorta Hizmet Cetvelinde 01.04.1999 – 30.04.2004 tarihleri arasında ... şeklinde gözüken ayların Kurumun iddia ettiği gibi fiili çalışma olup olmadığı hususu da açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu dönem yönünden, fiili çalışma bulunup bulunmadığı, Alman sigorta mercii ile yazışma yapılarak gerekirse, “Yabancı Hukuk Hakkında Bilgi Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesi” hükümlerinden de yararlanılmak suretiyle belirlenmeli, uyuşmazlık konusu 16.06.1995 – 30.04.2004 tarihleri arası dönem yönünden de kesin dönüş olgusu yöntemince araştırılmalıdır.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hukuki ve fiili olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.