Esas No: 2021/560
Karar No: 2022/1900
Karar Tarihi: 11.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/560 Esas 2022/1900 Karar Sayılı İlamı
T.C. KONYA BAM ... HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
... HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2020
NUMARASI : ... Esas - ... Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. ... -
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/11/2022
YAZIM TARİHİ : 28/11/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile açılan tespit davasında 19/10/2020 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Konya Seydişehir Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde kalan alanda lisanssız güneş enerjisi santrali (GES) kurmak ve işletmek için Seydişehir OSB'den arsa tahsisi talebinde bulunduğunu, Seydişehir OSB yönetim kurulu tarafından 30/04/2014 tarihli ... sayılı kararla ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... ada, ... parsel sayılı toplam 09.258 m2'lik alanın müvekkili şirkete tahsisine karar verildiğini, ... sayılı 12/05/2014 tarihli kararla arsa tahsis sözleşmesi düzenlenerek arsanın sözleşme ile müvekkili şirkete tahsis edildiğini, tahsis edilen arsada kurulacak lisanssız güneş enerjisi santralleriyle ilgili olarak bağlantı başvurusu için gerekli belgeleri alarak ...'a başvuru yaptığını, başvurunun ... tarafından olumlu değerlendirildiğini, her bir GES projesi için müvekkili adına bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu düzenlendiğini, çağrı mektuplarında müvekkili şirketin GES projelerine ilişkin ...'dan proje onaylarını alarak diğer bilgi ve belgelerle birlikte ...'a sunması halinde projeler için bağlantı anlaşması imzalanacağı taahhüdünün yer aldığını, müvekkili şirketin ...'a gerekli başvuruyu yaptığını, Seydişehir OSB'nin, daha önce 08/01/2014 tarihinde GES kurulumuna dair Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan görüş istemesi üzerine Bakanlığın 20/02/2014 tarihli cevabi yazısında "OSB'ler içindeki arsaların GES kurulumu için tahsis edilip edilmeyeceğine OSB yönetim kurulunca karar verilmesi gerektiği" bildirilmiş olmasına rağmen 11/08/2015 tarihli yazısıyla müvekkili şirketin üzerine GES kuracağı parsellerin bu amaçla müvekkili şirkete tahsis edildiğini bildirerek, aynı hususta Bakanlıktan yeniden görüş sorduğunu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın 24/08/2015 tarihli 3759 sayılı görüş yazısında "...sanayi parsellerinde parsel alanının 1/4'ünden az taban alanlı proje üretilemeyeceği; OSB'lerin sanayinin altyapı ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde donatılan ve bu amaçla büyük yatırımlar la gerçekleştirilen üretim bölgeleri olmaları, güneş enerjisi santralinin bu altyapıya ihtiyacı olan tesislerden olmaması ve ülke kaynaklarının daha verimli kullanılması gerekliliği esasında sanayi parsellerinin GES kurulması amacıyla kullanılmasının mümkün olmadığı" şeklinde görüş bildirildiğini, Seydişehir OSB'nin tahsis işlemine ilişkin herhangi bir iptal kararı almadan söz konusu görüş yazısını ...'a ilettiğini, davalı ...'ın da Bakanlık görüşünden yola çıkarak müvekkili şirkete verilen arsa tahsis kararı ve sözleşmelerinin geçersiz hale geldiğine karar verdiğini, usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen bu kararı müvekkili şirketin 23/10/2015 tarihindeki e-posta yazışmasıyla öğrendiğini, bu arada ...'ın onay yazılarının müvekkili şirkete bildirildiğini, müvekkili şirketin de davalı ...'a başvurarak 5 adet GES projesiyle ilgili olarak bağlantı anlaşmalarının yapılmasını talep ettiğini, ancak davalı ...'ın dava konusu 29/09/2015 tarihli ... sayılı işlemiyle iptal edildiğinden bahisle müvekkili şirketle bağlantı anlaşmaları imzalamayı reddettiğini, ilgili mevzuatta OSB bölgeleri içerisinde GES kurulmasını yasaklayan bir hüküm olmadığını, nitekim OSB'lerde kurulmuş çok sayıda GES bulunduğunu, bunların ... tarafından geçici kabullerinin yapılarak faaliyete başladıklarını, davalı ...'ın dava konusu işlemle açığa çıkan bağlantı kapasitesini kendi şirket ortağı ...'le aynı ekonomik bütünlük içerisinde bulunan gerçek ve tüzel kişilere tahsis etmeyi amaçladığını, değerlendirmeye alınan 23 projeden 21'inin adı geçen holdingle aynı ekonomik bütünlük içerisinde bulunan gerçek ve tüzel kişilere ait olduğunu öğrendiklerini, davalı şirketin tekel konumunu kötüye kullanarak kişisel çıkar sağlamayı amaçladığını, bu hususta EPDK'ya yaptıkları şikayet üzerine başlatılan soruşturma sürecinin halen devam ettiğini, ilgili yönetmelik hükümlerinin amacına aykırı bir şekilde yorumlanmak suretiyle oluşan Bakanlık görüşünün bağlayıcı olmadığını, müvekkiline tahsis edilen OSB arsasına kurulacak olan GES kapsamında arsa alanının neredeyse tamamına güneş panelleri kurulacağını, dolayısıyla parsel alanının 1/4'ünden çok daha geniş bir alana yayılan bir proje olduğunu, davalı ...'ın çağrı mektuplarının geçersiz hale geldiği yönündeki 29/09/2015 tarihli 96621 sayılı kararının iptali talebiyle Konya ... İdare Mahkemesi'nde 02/12/2015 tarihinde açılan iptal davası sonucunda 09/03/2017 tarih ve ... E. - ... K. sayılı kararla "...dava konusu işlemi tesis eden ...'ın kamu kuruluşu niteliği taşımayan ve faaliyetleri özel hukuk hükümlerine tabi bir özel hukuk tüzel kişisi olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış br idari dava bulunduğundan söz etmek imkansız olduğundan, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varlmıştır. Öte yandan benzer bir uyuşmazlığa dair Uyuşmazlık Mahkemesi hukuk Bölümü'nün 28/11/2016 tarih ve ... E. - ... K. sayılı kararı da bu yöndedir" gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verdiğini beyanla davalı ...'ın 29/09/2015 tarihli ... sayılı işleminin ihtiyati tedbir yoluyla icrasının geri bırakılmasına/durdurulmasına, tazminat ve diğer alacak hakları saklı kalmak kaydıyla işlemin hukuka aykırılığının tespiti ile davalı ...'ın kanuni yükümlülüklerinin ifası kapsamında müvekkili şirketle sözleşme yapma yükümlüğünün ifasına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 30.10.2009 tarihinde Başbakanlık Özelleştirme İdaresi ile imzalanan hisse satış sözleşmesi ile ...'ın ...'taki % 100 oranındaki hissesinin ... Hizmetleri A.Ş.'ye satılmak suretiyle ...'ın özelleştirildiğini, bunun neticesinde yatırımcının işletme hakkını devraldığı dağıtım tesisleri ve bu tesislerin işletilmesinde varlığı zorunlu unsurların mülkiyeti ...'ın uhdesinde kalmaya devam etmekle birlikte dağıtım varlıklarının işletme hakkını elde ettiğini, işletme hakkı çerçevesinde vereceği hizmeti ve üstlendiği yükümlülükleri 4628 Sayılı Kanun ve ilgili alt düzenlemeler uyarınca EPDK'nın denetimi altında gerçekleştirmekte olduğunu, EPDK'nın lisanssız enerji üretimine (muafiyetli üretime) dayalı enerji üretimi ile ilgili yetkili organ olduğunu, EPDK'nın buradaki yetkisini ve görevini çeşitli kamu kurumları ve müvekkili şirket gibi kamu görevi yapan özel şirketler aracılığı ile kullanabildiğini, bu itibarla özel faaliyetler için söz konusu olamayacak üstün ayrıcalıklara sahip olan, yükümlülükler rejmine tabi tutulan, sorumluluğu ve denetimi bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyetini yürüten müvekili şirket ile davacı şirket araındaki ilişkinin ticari bir iş olarak değerlendirilemeyeceğini, dava konusu işlemin yargısal denetiminin idari yargı merciine ait olduğunu, davacı tarafından iptali istenen 29/09/2015 tarihli işlemin davacının müvekkili şirkete bildirdiği adresine 01/10/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, İdari Yargı Usul Kanunu'nun 7. maddesi gereğince idare mahkemelerinde dava açma süresinin 60 gün olması nedeniyle idari yargıda açılan dava süresinde olmadığından işbu davanın da esasa girilmeden reddi gerektiğini, davacının maddi zararı olduğunu iddia etmesi karşısında tazminat ya da herhangi bir eda davası açabilecekken işbu tespit davasını açmasında hukuki yararı bulunmadığını, bağlantı başvurusu taleplerini müvekkili şirketi tarafından Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik kapsamında ve ilgili mevzuat hükümlerine göre teknik özellikler, teknik kriterler ve kapasite dikkate alınarak değerlendirdiğini ve taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunulduğunu, davacının başvurusunun da mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirmeye alındığını, davacı tarafından başvuru sırasında müvekkili şirkete sunulan arazi tahsis belgesinin ... Bakanlığı'nın ilgili yazısı uyarınca geçersiz hale gelmiş olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından daha önce davacıya verilen bağlantı anlaşması çağrı mektuplarının da geçersiz hale geldiğini, bu nedenle dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; "....Davalı ... tarafından 29/09/2015 tarih 96621 sayılı çağrı mektubunun iptal edildiği tarihten dava tarihine kadar Seydişehir Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetinin verdiği arsa tahsisi işleminin iptali kararı hüküm ve sonuçlarını doğurmaktadır. Nitekim Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın 24/08/2015 tarihli yazısı ile GES için OSB ler de arsa tahsisinin hukuka uygun olmadığını bildirdiğinden ve OSB lerin sözü geçen Bakanlığın görüş ve emirleri doğrultusunda hareket etmek zorunda olduklarından dava konusu çağrı mektubunun iptali işlemi davalıdan kaynaklanan nedenlerle olmadığından ve davalıya "GES ile ilgili işlemleri dava bitinceye kadar bekle" demek hak ve nesafet kurallarına uygun olmadığından ve davalının arsa tahsisi ile ilgili iş ve işlemlerde bir eylem ve kusuru olmadığından, davacıdan veya Seydişehir Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetinden kaynaklanan kusur ve sorumluluklar davalıya izafe edilemeyeceğinden davalının çağrı mektubunu iptal etmesinde hukuka aykırılık yoktur. Dava konusu çağrı mektubunun iptal edildiği tarih itibariyle ve özellikle dava tarihi itibariyle arsa tahsisinin iptali kararı hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam ettiğinden, davamızdan sonra tahsisin iptalinin iptali davacıya bir hak da bahşetmeyeceğinden..." GES için arazi temini şartını sağlayamayan davacının yasal dayanaktan yoksun davasının reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Arsa tahsisinin 29/09/2015 tarihli ve ... sayılı Seydişehir OSB Müteşebbis Heyeti kararıyla iptal edildiğini, kararın müvekkile 18/11/2015 tarihli yazıyla bildirildiğini, Bakanlığın 24/08/2015 tarihli yazısı üzerine arsa tahsisinin geçersiz hale geldiği varsayımı ile çağrı mektuplarının da geçersiz olduğu sonucuna varıldığını, ancak Konya ... İdare Mahkemesinin 07/01/2016 tarihli ve ... E. sayılı kararında Bakanlık görüşünün icrai niteliğinin olmadığının teyit edildiğini, davalı ... ve Seydişehir OSB yönetiminin eşgüdüm halinde hareket ettiklerini, konu hakkında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (“EPDK”) 'nun dava konusu olayda ...’a arsa tahsisine ilişkin belirsizlik giderilinceye kadar makul bir süre beklemesi gerektiği yönünde talimat verdiğini, ancak ...’ın müvekkil şirketin ve diğer 3 grup şirketine ait çağrı mektuplarını geçersiz addetmesi sonucu, bu şirketlere tahsis edilen 20,3 MW’lık bağlantı kapasitesinin boşa çıktığını, açığa çıkan bağlantı kapasitesi için, ...'ın 09/10/2015 tarihinde kendi internet sitesinde yeni başvurular kabul ettiğini yayınladığını, açığa çıkan bağlantı kapasitesini, kendi şirket ortağı ...’le aynı ekonomik bütünlük içerisinde bulunan gerçek ve tüzel kişilere tahsis etmeyi amaçladığını, tüm bu sebeplerle mahkemenin, dosyada mübrez bilgi ve belgeleri incelemeden hüküm kurduğunu, mahkemelerin ve kurumların somut tespitlerini değerlendirmediğini, ek ve kök bilirkişi raporlarını dikkate almadığını belirterek Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/10/2020 tarihli ve ... E. sayılı kararının kaldırılmasına, tazminat ve diğer alacak haklarının saklı kalması kaydıyla 29/09/2015 tarihli davalı şirket işleminin hukuka aykırılığının tespitine, davalının Kanun’dan doğan müvekkil şirketle sözleşme yapma yükümlülüğünün ifasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Lisanssız Güneş Enerjisi Santrali Bağlantı Başvurusunun reddine ilişkin davalı şirket işleminin hukuka aykırılığının tespiti (Muarazanın Giderilmesi) ile davalının Kanun’dan doğan, davacı şirketle sözleşme yapma yükümlülüğünün ifası talebine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesinde; Davanın ihtiyati tedbir talepli olarak 20/06/2017 tarihinde açıldığı, ilk derece mahkemesince davacının tedbir talebinin 23/06/2017 tarihli ara kararı ile reddedildiği, bu karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurduğu, dava dosyasının tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının incelenmesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesine gönderildiği, Dairece yapılan istinaf incelemesi sonucunda; 25/01/2018 tarih ve ... E- ... K. Sayılı kararıyla davacının istinaf talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği anlaşıldığından; 694 sayılı KHK ile 5235 sayılı Kanuna eklenen ek 1. maddede " ...Yargı çevresinin değiştirilmesinden önce istinaf incelemesinden geçen dosyalar, yeniden istinaf incelemesine konu edilmesi halinde de ilk incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesince sonuçlandırılır. " düzenlemesi gereğince; dairemize gönderilen dava dosyası ile ilgili istinaf başvuru sebeplerinin inceleme görevinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesince yapılması gerektiği, dairemizin inceleme yapma konusunda görevli olmadığı sonuç ve kanaatiyle HMK'nın 352/1.a maddesi gereğince; dava dosyasının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Dairemizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Dava dosyasının yetkili Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/11/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ...
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
...Ç