Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14436 Esas 2017/2613 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14436
Karar No: 2017/2613
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14436 Esas 2017/2613 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, işletme devri sözleşmelerinde meydana gelen ayıplar ve hile iddiaları sebebiyle menfi tespit davası şeklinde açılmıştır. Davacı, sözleşmelerin geçerliliğinin, ayıpların giderilmemesi ve hile ile yapıldığını iddia ederek müvekkilinin sözleşmelerden bağlı olmadığının tespitini ve bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Ancak, Mahkeme davacı tarafından iddiaların kanıtlanamaması sebebiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin bütün temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
Kanun Maddeleri: Bu kararda belirtilen bir kanun maddesi yoktur.
19. Hukuk Dairesi         2016/14436 E.  ,  2017/2613 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av....gelmiş olduğundan, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı .... arasında işletme devri sözleşmelerinin imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmeler uyarınca davalı şirkete 1.050.000,00 USD+KDV’nin 315.000,00 USD+KDV’sini peşin olarak ödediğini, kalan miktar olan 715.000,00 USD+KDV için 04.01.2013 tanzim, 21.01.2013 vade tarihli 867.300,00 TL bedelli senet keşide ederek verdiğini, daha sonra senet değişim protokolü ile davalı şirkete 22.01.2013 tanzim, 06.02.2013 vade tarihli 867.300,00 USD bedelli bono verildiğini, ancak davalı şirketin ilk verilen bononun bankadan olduğunu belirterek ilk verilen bonoyu vermediğini, sözleşmeden kaynaklanan ayıpların giderilmediğini, sözleşmenin geçerlilik şartlarının yerine getirilmediğini, hile ile devir yapıldığını, bunun üzerine müvekkilinin davalı şirkete ihtar çektiğini, bu ihtarda sözleşmeler ile bağlı olmadığını bildirerek verilen iki adet senedin iadesini istediğini iddia ederek müvekkilinin 3 adet işyeri devri sözleşmesi ile bağlı olmadığının tespitine ve bu sözleşmelerin bedeli için davalı şirkete verilen 22.01.2013 tanzim ve 06.02.2013 vade tarihli 867.300,00 USD bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının sırf borçtan kurtulmak için bu davayı ikame ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacı tarafından davada ileri sürülen iddiaların kanıtlanamadığı, ... 13. Hukuk Dairesi’nin davalı şirketler arasındaki birleşmeye ilişkin kararının konusunun eldeki dava ile ilgisinin bulunmadığı, davacının sözleşmeye uygun olarak sektörde faaliyet gösterdiği, devir aldığı işletmeler ile ilgili gerekli araştırmaları yaptığı, bu nedenle ayıp iddiasının da yerinde olmadığı, hile iddiasının soyut olup, ispat edilemediği gerekçesiyle davanın ve davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.