Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4218
Karar No: 2022/5075
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4218 Esas 2022/5075 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı işyerinde kesintisiz 32 yıl çalıştığını ancak haksız ve rencide edici şekilde iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı ise iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi, davacının talebini kabul etmiş, davalının istinaf başvurusu ise reddedilmiştir. Temyiz edilen kararın incelenmesi sonucunda, davacının emeklilik sonrası dönemi için kıdem tazminatı hesabının yapılması gerektiği, bunun dışındaki dönemler için ödenen kıdem tazminatının mahsup edilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Kararda, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceği hükme bağlanan 1475 sayılı Kanun’un 14/2. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
9. Hukuk Dairesi         2022/4218 E.  ,  2022/5075 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 30. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı işyerinde 32 yıldır kesintisiz çalıştığını,son görevinin ambar şefi/depo sorumlusu olduğunu, davacı ile birlikte davalı işyerinin eski çalışanlarına işverenlerce olumsuz davranışlarda bulunulmaya başlandığını, bu olumsuz davranışların sonunda davacıdan 23.10.2018 tarihinde savunma yazısı istendiğini, savunma konusunun; “davacının şirkete ait paletleri, palet parçalarını ve şirkete ait iki masayı içi dolu bir kısım çuvallarla birlikte şirkete ait araca yükleyerek işyerinin onayı ve izni olmaksızın şirket dışına çıkardığı, bu durumun sadakat yükümlülüğüne, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu” olarak belirtildiği, davacının 24.10.2018 tarihinde savunmasını verdiğini ve içeriğinde özetle; olayın doğru olduğunu, götürülen tahta palet parçalarının işyerinde yıllardır devam eden uygulamanın gereği ve sonucu olduğunu, boşa çıkan paletlerin ihtiyacı olanlar tarafından alındığını, bu durumun işyerince bilindiğini,kendisinin de zaman zaman aldığını, diğer malzemelerin kendisine ait olduğunu, işyerinin bilgisi dahilinde eskiden lojman olarak kullanılan binada bir odada muhafaza ettiğini,başka çalışanlarında eşyalarının bulunduğunu söz konusu yerin boşaltılmasının istenmesi nedeniyle götürüldüğünü” ifade ettiğini, iş sözleşmesinin davalı işverence savunma talep yazısında belirtilen nedenlerle haklı olarak feshedildiğinin bildirildiğini ancak davalı işverenin haklı fesih nedeni bulunmadığını, davacının iş sözleşmesinin haksız ve rencide edici şekilde feshedildiğini beyanla kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, belirsiz alacak davası açılamayacağını ,davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının ilk dönem çalışmasının emeklilik nedeniyle sona erdiğini akabinde davacının tekrar işe girişinin yapıldığını, bu dönem için kıdem tazminatının ödendiğini,ilk dönem çalışmasının tasfiye edildiğini, davacının eyleminden önce,şirket tarafından hurda malzemeler ve paletlerin daha sonra satılmak üzere depolanması yönünde karar alınmış olup, bu hususta tüm çalışanlara bilgi verildiğini, davacının işyerine ait paletleri izinsiz olarak işyeri aracına yükleyerek işyerinden çıkarmasının sadakat borcuna aykırılık teşkil ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının ilk dönem çalışmasının tasfiye edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
    1475 sayılı Kanun’un 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Ancak, tasfiye edilen dönem için yapılan ödemelerin yasal hakların altında kaldığının anlaşılması halinde yine tasfiye esası benimsenmekle birlikte, zamanaşımı def’inden etkilenmemesi halinde ilgili döneme ilişkin fark alacak, ait olduğu dönem ücretine göre belirlenmelidir.
    Somut olayda; davacının, davalı işyerinde 17.03.1986-16.02.2012 ve 09.04.2012–26.10.2018 tarihleri arasında iki dönem halinde çalıştığı, ilk dönem çalışmasının 16.02.2012 tarihinde emeklilik nedeni ile sonlandığı ve davacıya kıdem tazminatının ödendiği anlaşılmaktadır.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilk dönem çalışmasının tasfiye olarak kabul edilip edilmemesi takdirine göre seçenekli olarak hesaplama yapılmış, Mahkemece ilk dönem çalışmasının tasfiye edilmediğinin kabulü ile ödenen kıdem tazminatı tutarının mahsup edildiği hesaplamaya göre tüm dönem üzerinden kıdem tazminatı alacağı hüküm altına alınmıştır.

    Davacı, 16.02.2012 tarihinde emekli olmuş, emeklilik nedeniyle kendisine 30.225,55 TL kıdem tazminatı ödenmiştir. Davacının bu tarih itibariyle kıdem tazminatının eksik ödendiğine ilişkin iddiası bulunmamaktadır. Davacı işçi emeklilik sonrasında davalı işyerinde yeniden işe başlamış ve fesih tarihi olan 26.10.2018 tarihine kadar çalışmıştır. Emeklilik sonrasında ödenen kıdem tazminatının eksik ödendiği iddiası bulunmadığına göre emeklilik öncesi dönem tasfiye edilmiştir. Emeklilik sonrası dönemin ise önceki dönemden bağımsız olarak değerlendirilmesi gereken yeni bir çalışma dönemidir. Buna göre, kıdem tazminatı hesabı bakımından sadece ikinci dönem çalışması esas alınarak sonuca gidilmesi gerekirken tüm dönem üzerinden değerlendirme yapılıp emeklilikte ödenen miktarın faizi ile birlikte mahsubu ile yetinilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Yukarıda izah edildiği üzere, kıdem tazminatı hesabı bakımından sadece ikinci dönem çalışması esas alınarak sonuca gidilmesi gerekirken tüm dönem üzerinden değerlendirme yapılıp emeklilikte ödenen miktarın faizi ile birlikte mahsubu ile yetinilmesi hatalıdır. Ancak bu hatanın emeklilik sonrası çalışma dönemine ilişkin süre gözetildiğinde ihbar tazminatı hesabına etki etmediğinin anlaşılmasına göre hüküm altına alınan ihbar tazminatı alacağı sonucu itibariyle doğrudur.
    Sonuç :
    Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi