Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/19943 Esas 2013/5551 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/19943
Karar No: 2013/5551

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/19943 Esas 2013/5551 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/19943 E.  ,  2013/5551 K.

    "İçtihat Metni"


    ... adına Av. ... ile 1-... 2-... İnş.Mob.Maden Ltd.Şti. aralarındaki dava hakkında ... . İş Mahkemesinden verilen 07.07.2011 günlü ve 2009/878-2011/455 sayılı hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    1- 7201 sayılı Tebligat Kanununun 12 ve 13 üncü maddelerine göre, tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde, bu durum belirtilerek, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Tüzel kişinin veya temsilcisinin tebliğe uygun adresinin bulunamaması durumunda, ticaret sicilinde yazılı adresine Kanunun 35. Maddesine göre tebliğ edilir.
    Gıyabi hükmün, davalılardan ... İnş. Mob. Mad. Nakl. Kargo Gıda Tur. San. Tic. Ltd. Şti.’ye, adreste bulunamayınca, ticaret sicilinde yazılı adresine Kanunun 35. Maddesine göre tebliğ edilmiş ise de; tebliğ evrakının, boş arsa olduğu belirtilen adresteki bir direğe asılması şeklinde yapılan tebliğ usulsüzdür.
    2- Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Ayrıca, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
    Gıyabi hükmün, davalılardan ...’a, adreste bulunamayınca, ticaret sicilinde yazılı adresine Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de; tebliğ evrakının, boş arsa olduğu belirtilen adresteki bir direğe asılması şeklinde yapılan tebliğ usulsüzdür.
    Gıyabi hükmün, davalılara, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gözetilerek usulünce tebliğ edilerek, temyiz süreleri geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra; gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 22.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.