19. Hukuk Dairesi 2016/14314 E. , 2017/2612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı şirket yetkilisi ... ve davalı vek. Av. ..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı şirket yetkilisi ile avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin keşideci, dava dışı ... …Ltd. Şti.’nin lehtar olduğu 250.000,00 TL bedelli senedin davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine takibe konulduğunu, söz konusu senedin gerçek bir alacak borç ilişkisinden kaynaklanmayıp teminat senedi olduğunu iddia ederek müvekkilinin söz konusu senedin takibe konulduğu icra takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava dışı ...….Ltd. Şti.’nin borca batık olması nedeniyle davalı şirketin kredi çektiği, bu kredi borcunun 178.325,00 TL’lik kısmının davalı şirketçe ödendiği, dava konusu senedin de bu kredi borcunun ödenmemesi durumunda kullanılmak üzere düzenlendiği, davalının takip başlatmakta kötü niyetli olmadığı, takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya takibe konu senet nedeniyle 71.675,00 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının ve davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
(1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
(2)Davanın 71.675,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş olup, kabul edilen bu miktar üzerinden 4.896,12 TL karar ve ilam harcı alınması gerekirken, 2.580,30 TL karar ve ilam harcı alınmasına karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bend uyarınca davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün (4) nolu bendinin hükümden çıkarılarak yerine (4) nolu bend olarak, “Alınması gereken 4.896,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.712,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.183,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,” sözcük ve yazı dizisinin eklenerek, hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.