7. Ceza Dairesi 2021/11230 E. , 2021/12668 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanıklar ..., ... ve ..."nın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
02.09.2013 tarihli olay tutanağına göre, sanık ..."in sürücüsü olduğu araçta yapılan aramada gizli bölmede 880 karton kaçak sigara ele geçirildiği olayda, sanıklar ..., ... ve ..."nın aşamalardaki savunmalarında ele geçen sigaralarla ilgilerinin bulunmadığını ve suçlamayı kabul etmediklerini beyan etmeleri karşısında, kaçak eşyanın gizli bölmede yakalanması dikkate alındığında, sanıklar ..., ... ve ..."nın diğer sanıkların eylemine iştirak ettiklerine ilişkin mahkumiyetlerine yeter her türlü şüpheden uzak kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II- Sanıklar ... ve ..."in temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa"nın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanık ..."ın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 02/09/2013 iddianame düzenleme tarihinin 21/12/2013 olduğu,
UYAP üzerinden yapılan kontrolde, Dairemizin 2021/10928 Esasına kayıtlı Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/898Esas, 2014/769 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 02/08/2013, iddianame düzenleme tarihinin 11/12/2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Mahkemece sanıkların eylemlerinin toplu kaçakçılık olarak değerlendirilmesine rağmen, 5607 sayılı Kanun"un 4/2. maddesi tatbiki gerektiğinin gözetilmemesi,
3. Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1.maddesi yerine TCK"nun 62.maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 54/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
5. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6. Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan TAPDK"nin davaya katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,12/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.