
Esas No: 2022/1425
Karar No: 2022/5118
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1425 Esas 2022/5118 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı işveren tarafından açılan temyiz talebi sonucunda incelenen dava, haklı bulunarak karara bağlandı. Taraflar arasındaki sözleşmede belirgin bir ödeme tarihi olmadığı için, mahkeme fark ikramiye alacağına faiz işletilmesine karar verilen kısmı iptal etti ve tarafların arabuluculuk faaliyetinde anlaşmaya varamadığı için davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edildi. Mahkeme, arabuluculuk masrafının da yazılı şekilde hazine üzerinde bırakılmasının hatalı olduğuna karar verdi. Bu kapsamda, İlk Derece Mahkemesi kararının 2. ve 6. bentleri değiştirilerek fark ikramiye alacağı için davalıdan alınacak banka işletme kredisi faizi ile beraber davacıya ödenmesi kararlaştırıldı ve arabuluculuk masrafının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine hükmedildi. Bu karar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 154. maddesi uyarınca açıklanarak oybirliğiyle kabul edildi. Kanun maddeleri ise 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesi, 1. fıkrasıdır.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 24. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-İkramiye alacağına uygulanacak faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık mevcuttur.
İlk Derece Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan fark ikramiye alacağı bakımından Ocak ve Temmuz ayları sonunda temerrüdün meydana geldiği kabulüyle faiz işletilmesine karar verilmiş ise de; davacının 02.04.2018 başlangıç tarihli iş sözleşmesinin 7. maddesinde; “işçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15'i ile bir sonraki ayın 14. günüdür” denilmektedir. Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan en son Toplu İş Sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde ise; "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir" düzenlemesi yer almaktadır. Bu açıklamalara göre ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade tayini söz konusu olmadığından temerrütün kendiliğinden gerçekleştiği yönündeki kabul yerinde değildir.
Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla mahkemece fark ikramiye alacağına ilişkin arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23.madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle birlikte, burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir Toplu İş Sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının fark ikramiye alacaklarına en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması da isabetsizdir.
3-İlk Derece Mahkemesi kararında zorunlu arabuluculuk gideri bakımından da hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11,12,13 ve 14. fıkraları;
“(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, tarafların zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda arabuluculuk masrafının davalının harçtan muaf olduğu gerekçesiyle hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ise de, yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca arabuluculuk giderinin yargılama gideri olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yargılama giderlerinden sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasına göre yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği dikkate alındığında, arabuluculuk masrafının yazılı şekilde hazine üzerinde bırakılması hatalıdır.
Açıklanan hususlar bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yukarıda yazılı sebeplerden, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2. ve 6. bentlerinin tümüyle çıkartılarak, yerlerine;
“2-Brüt 295,16 TL fark ikramiye alacağının anlaşamamaya dair son tutanak tarihi olan 04.05.2020 tarihinden itibaren en yüksek banka işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine”,
“6-Dava açılmadan önce sarf edilen 680,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılarak hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.