11. Ceza Dairesi 2016/8801 E. , 2019/2168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın, suç konusu faturaları düzenleyen iş yerinin kağıt üzerinde kendi adına olduğunu, sahte fatura düzenlemediğini, iş yerinin gerçek sahibinin kardeşi ... olduğunu, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını savunması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; sanık hakkında vergi suçu raporu ve dava şartı olan mütalaaya uygun olarak, "2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan kamu davası açıldığı, “sahte fatura kullanma” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, kararın gerekçe bölümünde sanığın fiilinin sahte fatura kullanma olarak nitelendirdiği, hüküm bölümünde ise vergi usul kanununa muhalefet suçundan hüküm kurulması suretiyle hükmün karıştırılması,
2-2010 takvim yıllarında sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden getirtilip sanığa gösterilerek, yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi hâlinde; sanığın savunmasında adı geçen ...’e, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar kendisine gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
3-...’de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya...’e ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
4-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve ...’e ait olmadığının anlaşılması veya faturaların temin edilememesi hâlinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
5-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
Faturayı düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilerek faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
6- Kabule göre;
a) Her takvim yılı içinde kullanılan faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.