16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6504 Karar No: 2019/1945 Karar Tarihi: 21.03.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6504 Esas 2019/1945 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkemenin Ceza Dairesi kararına göre, sanık silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz edenlerin sıfatı, başvuru süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebi incelendikten sonra, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirlenmiştir ve hüküm esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği görülmüştür. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması kanuna aykırı bulunmuştur. Bu nedenle hüküm BOZULMUŞ ve sanık hakkında Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gözetilerek TCK 53. maddesinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, tekerrür uygulamasına dair kısmı da düzeltilerek hüküm ONANMIŞTIR. Kararın ayrıntılı detayları için TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri okun
16. Ceza Dairesi 2018/6504 E. , 2019/1945 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; 1-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün TCK"nın 53. maddesine dair kısmının çıkarılarak yerine ""sanık hakkında Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilerek TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına"" ibaresinin eklenmesi, yine hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “yollaması ile aynı yasanın 58/6. maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.