Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14911
Karar No: 2017/2607
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14911 Esas 2017/2607 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıyla sözleşme imzalamış fakat davalı sözleşmeye uymamıştır. Davacı bu nedenle cezai şart ödenmesini talep etmiştir. Davalı, sözleşmede adının geçmediği ve şahsi bir kefaletinin bulunmadığı için sorumlu olmadığını savunmuştur. Mahkeme, sözleşmenin doğru bir şekilde feshedildiğine karar vererek cezai şart tutarının indirim yapılarak tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak bir borçlunun ekonomik yönden yıkıma neden olacak şekilde fahiş bir cezai şartı ödemesi gerektiği kanunu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle, borçlunun gerçek iktisadi durumunu araştırmadan sadece şirket sermayesine bakarak tenkis yapılması doğru değildir. Sonuç olarak mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddesi ise TTK'nun 24. maddesidir.
19. Hukuk Dairesi         2016/14911 E.  ,  2017/2607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. Av. ... ile davalılar vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesinin davalının sözleşmeyi ihlali sonucu davacı tarafından haklı olarak feshedildiğini, bu nedenle sözleşme uyarınca davalının cezai şart ödemesi gerektiğini iddia ederek 200.000 USD cezai şartın sözleşmenin feshi tarihindeki ... döviz kuru ile hesaplanan 370.160,00 TL"nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde, müvekkili ..."in sözleşmede adı geçmediği gibi şahsi bir kefaleti vs.de bulunmadığını, bu nedenle sözleşmeden dolayı şahsi bir sorumluluğu bulunmadığını, hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının tek taraflı feshettiği sözleşmeye dayanarak cezai şart talep etmesinin hukuka uygun olmadığını, talep edilen cezai şartın fahiş olup, davalı şirketin mahvına sebep olabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı ile davalılardan ... Ltd. Şti. arasında 03.05.2011 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesinin imzalandığı, satışa başlama tarihinin protokolün yürürlüğe girdiği tarihi takiben bir ay içinde yapılması gerektiği, davalı tarafın sözleşmeyi ihlal ederek ilk ürün alımını 19.08.2011 tarihinde gerçekleştirdiği ve davalı şirketin davacıya toplam 88.760,87 TL borçlu olduğu, keşide edilen ihtarname ile davalı şirketin temerrüde düşürüldüğü, davacı şirketin sözleşme ve protokol hükümleri uyarınca gerçekleşmeyen taahhütten kaynaklanan haklı feshi nedeni ile cezai şart alacağının doğduğu, davalı ..."in sözleşmenin tarafı veya başka bir ad altında garantörlüğü olmadığı dikkate alındığında bu davalı yönünden davanın husumet nedeni ile reddi gerektiği, taraflarca 200.000,00$ olarak belirlenen cezai şart tutarının davalı şirketin kuruluş sermayesinin 100.000,00 TL olarak belirlendiği dikkate alındığında TTK"nun 24. maddesi uyarınca tacir sıfatına haiz bir borçlu, fahiş olduğu iddiası ile cezai şarttan indirim yapılmasını isteyemez ise de, sözleşmede belirtilen cezai şart miktarının ekonomik yönden borçlunun mahvına sebebiyet verecek derecede fahiş olduğunun saptanması halinde istisnaen cezai şarttan indirim yapılabileceği Yargıtay"ın kararlılık kazanmış içtihatları ile kabul edildiğinden, mevcut cezai şartın makul bir düzeye indirilmesinin hakkaniyete uygun olacağı dikkate alınarak cezai şartta %50 oranında indirim yapılarak 100.000,00 $ karşılığı 185.080,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalı şirketten tahsiline karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacının davalı ... hakkındaki davasının husumetten reddine, diğer davalı şirket hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Cezai şarttan indirim yapılırken borçlunun ekonomik yönden yıkımına sebep olacak şekilde fahiş bir cezai şart hususunun saptanması gerekmektedir. Bunun için borçlunun iktisadi durumu, bilançosu uzman bir bilirkişiye ayrıntılı şekilde incelettirilip belirlenen cezai şart miktarının ekonomik yönden yıkıma neden olup olmayacağı belirlendikten sonra uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken borçlunun gerçek iktisadi durumu araştırılmadan sadece şirket sermayesine bakılarak tenkis cihedine gidilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi