Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14866
Karar No: 2017/2604
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14866 Esas 2017/2604 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketin tek yetkili satıcılık anlaşmasını haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiği gerekçesiyle yapılan tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı şirket, yapılan yatırım ve masraflar sebebiyle 100.000 TL haksız ve hukuka aykırı fesih nedeniyle uğranılan kar kaybı için 100.000 TL, portföy tazminatı olarak 400.000 TL olmak üzere toplam 600.000 TL işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep etmiştir. Mahkeme, sözleşmenin belirsiz süreli sözleşme niteliğinde olduğu, davalı şirket tarafından 6 aylık fesih ihbar süresi tanınarak olağan fesih yolu ile 31/12/2010 tarihi itibariyle feshedildiği ve bu feshin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacının sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı feshi sebebiyle uğradığı maddi kar kaybı talebinin reddedilmesine karar vermiştir. Ancak davacının yapmış olduğu maliyetleri karşılanamayan yatırımlar için tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmiş ve bu kapsamda davacının portföy tazminatına ilişkin talebinin kabul edilmesine karar verilmiştir. Mahkeme kararının uluslararası yetkiye ilişkin temyiz itirazları hariç diğer temyiz itiraz
19. Hukuk Dairesi         2016/14866 E.  ,  2017/2604 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekilleri Av. ... ve Av. ... ile davalı vek. Av. ...ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, davalı şirketin ürünlerini Türkiye tek yetkili satıcısı olarak faaliyette bulunan müvekkilinin... ürünlerini tanıtmak, talep yaratmak ve sonrasında ise talebi artırmak ve talebin devamlılığını sağlamak için birçok çalışmada bulunduğunu, büyük efor ve gayret sarfettiğini, reklam ve tanıtım faaliyetlerinde bulunduğunu, ürünlerin satış noktalarını, kanallarını ve servis ağlarını artırdığını, yüksek meblağda istihdam, pazarlama, tanıtım ve satış yatırımları gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin tüm çalışma, gayret ve yatırımları doğrultusunda davalı şirketin... markasının tanınan, tercih edilen, ve kullanılan bir marka haline geldiğini, son 4-6 senelik süreçte davacı şirketin ciro ve karının artmaya başladığını, ancak, davalı şirketin 18/12/2012 tarihli fesih yazısıyla tek yetkili satıcılık anlaşmasını haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiğini iddia ederek, yapılan tüm yatırım ve masraflar sebebiyle 100.000 TL haksız ve hukuka aykırı fesih nedeniyle uğranılan kar kaybı için 100.000 TL, portföy tazminatı olarak 400.000 TL olmak üzere şimdilik toplam 600.000 TL"nin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 17/11/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini artırarak 1.148,219,01 TL"nin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan işbu tazminat davasında davalı şirketin yerleşim yeri olan ... mahkemelerinin HMK"nun 6. maddesi uyarınca yetkili olup, taraflar arasındaki ihtilaflarda... Hukuku"nun uygulanacağı ve... mahkemelerinin yetkili olacağını, müvekkili şirketin Türkiye pazarına davacı şirket ile girmediğini, davacı şirket ile çalışmaya başlamadan öncede davalı şirketin Türkiye"de faaliyet gösteren uluslararası ve ulusal ölçekli müşterilerine... markalı ürünlerin doğrudan satışını yaparak Türkiye pazarında bilinen ve müşterileri olan bir şirket olduğunu, davacı şirketin tek satıcı olarak tayin edilmesi üzerine müvekkili şirketin Türkiye pazarı ile ilgili elindeki tüm bilgi ve belgeleri, müşteri listesini herhangi bir bedel talep etmeksizin davacı şirkete devrettiğini, davacı şirketin sıfırdan marka yarattığı iddiasının asılsız olup,... markasının davacı şirkete büyük değer kattığını, müvekkili şirketin pazardaki rakiplerine oranla Türkiye pazarını davacının kullanmaması, bu konuya yeterince para ve mesai harcamaması nedeniyle, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlandırıldığını, müvekkili şirketin ticari ilişkinin sona ereceği 31/12/2012 tarihine kadar ticari ilişkiden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu fesihte herhangi bir haksız ve kötüniyetten bahsetmenin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli sözleşme niteliğinde olduğu, davaya konu belirsiz süreli tek satıcılık sözleşmesinin davalı tarafından 6 aylık fesih ihbar süresi tanınarak olağan feshinin mümkün olduğu, davaya konu sözleşmenin davalı tarafından 6 aylık feshi ihbar süresi tanınarak olağan fesih yolu ile 31/12/2010 tarihi itibariyle feshedildiği, davalı şirket tarafından tek taraflı olarak gerçekleştirilen feshin hukuka uygun ve süresinde yapılmış bir fesih olduğu, bu durumda davacının sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı feshi sebebiyle uğradığı maddi kar kaybına ilişkin talebinin reddi gerektiği, tek satıcının bu ticari faaliyeti kendi nam ve hesabına ve dolayısıyla her türlü riski üstlenerek yürüttüğü için bu iş dolayısıyla masrafları ve özellikle de reklam giderlerini talep edemeyeceği ancak davacı şirketin yapmış olduğu maliyetleri karşılanamayan yatırımlar için tazminat talebinin kabulü gerekecekse de davacının bu hususu sunulan belge ve delillerle ispat edemediği, davacının portföy tazminatına ilişkin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına
    göre davalı vekilinin uluslararası yetkiye ilişkin temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece ıslah edilen kısım yönünden 6102 sayılı TTK"nun 122/4. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Dava kısmen kabul edildiği halde davacı tarafça yapılan yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına hükmün BOZULMASINA, vekili yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.480,00 "er TL duruşma vekalet ücretinin birinden alınarak yek diğerine ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi