10. Hukuk Dairesi 2013/3731 E. , 2013/5459 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ... sigortasına giriş tarihi olan 05.01.1979 tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti, 01.03.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti ve ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle ödenmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Almanya’da geçen 05.01.1979 – 11.07.1986 tarihleri arası yurt dışı hizmetlerini 3201 sayılı Yasaya göre borçlanan davacı, ... sigortasına giriş tarihi olan 05.01.1979 tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak alınmasıyla 01.03.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasını ve ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir.
Dava dosyası içerisinde yer alan 04.04.2006 tarihli tercümeli Alman Mercii yazısı ile, eki aynı tarihli tercümesiz sigorta durumunu gösterir belgede; davacının, Almanya primlerini 25.09.1988 tarihli kararla iade alarak yurt dışı çalışmalarını tasfiye ettiği belirtilmektedir.
Prim iadesi suretiyle tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerindeki anılan tasfiye edilme hali, söz konusu yurt dışı sürelerinin, 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlandırılarak, sigortalının sosyal güvenliği bakımından değerlendirilmesinde, aksine bir düzenleme bulunmadığından engel değildir.Ancak tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerin, sigortalılık başlangıcında esas alınıp alınamayacağı konusuna gelince;
Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, ... sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini belirtmekle birlikte, anılan hükmün uygulanabilirliği, her iki ülke mevzuatına göre dikkate alınabilecek bir sigortalılık süresinin bulunması halinde mümkündür.
Sigortalı hizmetlerin tasfiye edilmesi halinde, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve artık her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü uyarınca, rant sigortasına giriş tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak sayılması mümkün olmayacaktır. Kuşkusuz bu halde sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Yasanın 5. madde hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir.
Şu halde yapılması gereken iş; 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanmaya konu yapılan ve rant sigortasına giriş tarihini de kapsayan 15.08.1977 – 25.07.1986 tarihleri arası yurt dışı çalışmaların, tasfiye edilip edilmediği usulünce yapılacak araştırma ile belirlenmeli; tasfiye edildiğinin anlaşılması halinde, sigorta başlangıç tarihi ve tahsis koşullarının varlığına yönelik davacı istemleri, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde yeniden yapılacak değerlendirme sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.