10. Hukuk Dairesi 2013/4187 E. , 2013/5452 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, ... sigortasına giriş tarihi olan 28.01.1972 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespitini, 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-b bendi kapsamında yapılan borçlanma ile yaşlılık aylığı bağlama işlemlerinin iptaliyle, 01.08.2011 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Yurtiçi sigortalılık kayıt ve tescili bulunmayan davacı, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere davalı Kuruma yaptığı 22.06.2011 tarihli başvuruyla, Almanya’da geçen 01.01.1995-31.12.2009 tarihleri arası yurt dışı hizmetlerini 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında borçlanmış ve 01.08.2011 tarihinden itibaren de, yine aynı yasanın 4/1-b maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
A-Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinin, ... sigortasına giriş tarihi olan 28.01.1972 tarihi olduğunun tespitine dair mahkeme kabulü, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, keza yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olacağını ve uygulama önceliği bulunduğunu düzenleyen T.C Anayasa’nın 90’ıncı madde hükümleri uyarınca yerindedir
B-Uyuşmazlık tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasanın 79’uncu maddesiyle değişik 3201 sayılı Yasının 3’üncü maddesi “Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar.
Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşunca yapılır.”hükmünü içerirken;
Yine aynı Yasayla 3201 sayılı Yasanın 5’inci maddesine 4’üncü fıkra hükmü olarak eklenen ek fıkra ile de; “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.” Hükmü getirilmiştir.
Anılan 5754 sayılı Yasa ile, 3201 sayılı Yasada yapılan değişiklikler ve getirilen ek düzenlemelere birlikte bakıldığında; başvurulacak kuruluşların belirlenmesinde, eski 3’üncü maddede öngörülen değişik hallerden tümüyle vazgeçilmiş ve sadece; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği öngörülmüştür. Yasanın bu açık hükmü karşısında, artık borçlanılan sürelerin, mülga diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında bir sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi imkanı ortadan kalkmıştır. Yani, Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayan kişilerin, 3201 sayılı Yasaya dayalı borçlanma sürelerinin 5510 sayılı Yasanın 4/1-b kapsamında sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.
Anılan açıklamalar karşısında, yurtiçi sigortalılık kayıt ve tescili bulunmayan davacının, Almanya’da geçen yurt dışı hizmetlerini 5510 sayılı Yasanın 4/1-b madde kapsamında borçlanma işlemi ile, 01.08.2011 tarihinden itibaren 4/1-b madde kapsamında öngörülen sigortalılık niteliğine göre yaşlılık aylığı bağlanması işlemleri yerindedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, yeniden yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.