Esas No: 2022/4334
Karar No: 2022/5210
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4334 Esas 2022/5210 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirketin alt işverenlerinde temizlik işinde çalıştıktan sonra iş sözleşmesinin haklı neden olmadan fesh edildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının tahsilini istemiştir. Yerel mahkeme, davalıların davacının alacaklarından birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle davacının taleplerini kabul etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunu reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davacının yıllık ücretli izin kullanımına yönelik belge sunulmadığına dikkat çekerek, mahkemenin açıklama yapması ve alacağın belirlenmesi gerektiğine hükmetmiştir. İşçinin uzun süre yıllık izin kullandırılmadığı iddiaları karşısında ise Mahkeme tarafından çalışma süresinin uzunluğu göz önüne alınarak davacıya \"her yıl kullandırılmama” iddiası açıklattırılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, HMK'nin 31. maddesi ve Dairemizce uzun süre kavramı beş yıl ve daha fazla süre olarak değerlendirilmiştir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 25. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ...’ne ait işyerinde değişen alt işverenler nezdinde son olarak davalı şirket işçisi olarak, 04.04.1995-01.04.2018 tarihleri arasında temizlik işinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan fesh edildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının tahsilini, istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacının Genel Müdürlük çalışanı olmadığını, arada iş sözleşmesi bulunmayıp davada husumetleri olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili ise, davacı alacaklarından ...’nün sorumlu olduğunu, kamuya geçiş nedeniyle diğer davalı ile aralarındaki sözleşmenin fesh edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu bu nedenle davalıların davacı alacaklarından birlikte sorumlu oldukları, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmadan fesh edildiği davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.
İstinaf:
Karara karşı davalı ... vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, özetle, İlk Derece Mahkemesince oluşan kanaatin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesinin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, kararın dayandığı deliller, delillerin takdiri, karar gerekçesine göre, davalı ... vekilinin başvurusunun yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izinlerini kullanıp kullanmadığı ve buna bağlı olarak alacak miktarı hususunda uyuşmazlık vardır.
6100 sayılı HMK.'un 31. maddesi uyarınca "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddî veya hukukî açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir".
Taraf, dilekçesinde vakıadan bahsetmiş, bazı açıklamalarda bulunmuş olabilir. Ancak bu vakıalar, açıklamalar ve bulunulan talepler açık olmayabilir. Hakimin önüne gelen uyuşmazlığı çözmesi ve doğru karar verebilmesi için, tarafların ne dediklerini tam olarak öğrenip bilmesi gerekir. İddia ve savunmanın belirsiz veya çelişkili olması durumunda hâkime verilen bu yetki, hâkim (mahkeme) bakımından aynı zamanda bir ödevdir.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili dava dilekçesinde, “..davacının yıllık haketmiş olduğu izinler de kendisine her yıl kullandırılmamış olup ücretleri de ödenmemiştir. ” şeklinde açıklama yaparak alacak talep etmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık izin kullanımına yönelik belge sunulmadığından davacının 22 yıllık hizmet süresi göz önüne alınarak alacak hesabı yapılmıştır.
İşçinin uzun süre yıllık izin kullandırılmadığı iddiaları karşısında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31.maddesinde öngörülen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde hâkimin davacı işçiyi bizzat dinleyerek çalışma ve dinlenme süreleri konusunu açıklığa kavuşturması gerekir. Dairemizce uzun süre kavramı beş yıl ve daha fazla süre olarak değerlendirilmiş olup, kullandırılmadığı iddia edilen izin süresinin toplamda beş yıllık veya daha fazla olması halinde anılan hüküm çerçevesinde uygulama yapılmalıdır.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalara göre, aydınlatma ödevi kapsamında çalışma süresinin uzunluğu göz önüne alınarak davacıya "her yıl kullandırılmama” iddiası açıklattırıldıktan sonra alacağın belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile alacağa hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.