Hukuk Genel Kurulu 2014/1807 E. , 2016/624 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;
“DAVA: Dava dilekçesinde, dava dışı Adnan Oktar vekilinin talebi üzerine ihbar olunan hakim tarafından davacı gazetenin internet sayfasına erişimin engellenmesi yönünde tedbir kararı verildiği ve uygulamaya konulduğu; gazetenin haber ve reklam servislerinin çöktüğü; kamuoyunun haber almasının engellendiği ve sansür sonucunun doğduğu; karara dayanak olarak, HUMK"nun 101. ve devamı maddelerinin gösterildiği; oysa ki, bu konuda 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanun"un yürürlükte bulunduğu; özel kanun mevcut iken genel kanun hükümlerinin uygulanamayacağı; bu durumun, yasanın açık hükmüne aykırılık niteliğinde ve sorumluluğu gerektirdiği ileri sürülerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesi, talep ve dava olunmuştur.
CEVAP: Cevap dilekçesinde, dava şartlarının ve sorumluluk koşullarının oluşmadığı savunulmuştur.
GEREKÇE : Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle sorumlulukları,olay sırasında yürürlükte bulunan HUMK"nun 573-576. maddelerinde ve dava tarihinde yürürlükte olan HMK"nun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Her iki Yasa"da da gösterilen sorumluluk nedenleri, örnek niteliğinde olmayıp; sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.
Dava, başlangıçta dairemizde açılmış; görevsizlik ve bozma kararları sonrasında İstanbul Asliye 1. Hukuk Mahkemesi"nin 11/10/2012 gün ve 2012/436-297 sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine, süresi içerisinde gönderme isteminde bulunulmuş ve uyuşmazlığın esası incelenmiştir.
Somut olayda, sorumluluğa dayanak yapılan olgu, internet yoluyla yapılan yayınlara ilişkin özel yasa hükümleri göz önünde tutulmaksızın tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
Dosya kapsamından, Silivri Asliye 1. Hukuk Mahkemesi"nin 08/10/2008 gün ve 2008/148-84 D. İş sayılı kararı ile dava konusu tedbir kararının verildiği; itiraz isteminin mahkemenin 24/10/2010 günlü kararı ile değerlendirildiği; asıl davanın ise Kadıköy Asliye 6. Hukuk Mahkemesi"nin 2008/344 Esas sayılı dosyasında derdest bulunduğu anlaşılmaktadır.
Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Davacı tarafından, tedbir kararına karşı itiraz yasayoluna başvurulmuştur. Sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiç birisi mevcut değildir. Şu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda, para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken arttırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın esastan REDDİNE,
2-Takdiren 650,00 TL disiplin para cezasının davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine,
3-Reddedilen maddi ve manevi tazminat istemleri itibariyle alınması gereken 50,40.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 675,00 TL"den düşümü ile kalan 624,60 TL"nin istek halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 6.000,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,”
Dair verilen 25.02.2014 gün ve 2013/8-10 sayılı kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46.maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirketin Vatan isimli günlük mevkutenin imtiyaz hakkı sahibi ve www.gazetevatan.com isimli internet sitesinin de içerik ve yer sağlayıcısı olduğunu, davalının ise Silivri 1.Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi olduğunu, "Adnan Hoca" lakaplı Adnan Oktar vekili tarafından davalının görev yaptığı mahkemeye 08 Ekim 2008 tarihinde HUMK 101 ve devamı maddeleri hükmü uyarınca ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, www.gazetevatan.com isimli internet sitesine erişimin engellenmesinin talep edildiğini, mahkeme hakimi tarafından talep doğrultusunda siteye erişimin engellenmesine karar verildiğini, kararın 15.10.2008 tarihinde uygulanmaya konulduğunu, Silivri 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/148 D.İş sayılı dava dosyasının hukukun temel prensiplerine aykırılıklar ile yüklü olduğunu, ihtiyati tedbir talebinde bulunan tarafın iddiasını somut delillerle ispat edebilmekten uzak olduğunu, ne Adnan Oktar’ın ne de vekilinin adresinin Silivri olduğunu, husumetin doğru yönlendirilmediğini, iddiaların somut deliller ile ispat edilemediğini, kararın teminatsız olarak ihdas edilmiş olmasının düşündürücü olduğunu, davalının yasaya ve usule aykırı olarak verdiği sansür niteliğindeki karar ile müvekkili şirketin Türk medya dünyasındaki marka değerinin ve kişisel haklarının telafisi imkansız bir şekilde halele uğradığını, 5651 sayılı Kanunun ""Erişimin Engellenmesi Kararı ve Yerine Getirilmesi" başlıklı 8.maddesinde engellenebilecek hususların 9. maddesinde de cevap hakkının yazılı olduğunu, hukukun temel prensiplerinden olan özel kanun mevcut iken genel kanunun uygulanması mümkün olmadığından davalının ihtiyati tedbir kararında HUMK 101 ve devamı maddelerini dayanak alması ve internet sitesine erişimin engellenmesi kararı ihdas etmesinin yasal olarak imkansız olduğunu, itiraz üzerine verilen karar kaldırılmış olsa da takriben 15 gün kadar ülke genelinde siteye ulaşımın engellendiğini, yargılamanın vicdanları acıtmaksızın ve hiçbir şüphe bırakmaksızın tezahür etmesinin temel amaç olduğunu belirterek davalının şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.000,00 TL tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Özel Dairece yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilamı harcı peşin alındığından başka harç alınmasına mahal olmadığına, 25.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.