1. Hukuk Dairesi 2018/4878 E. , 2020/5083 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl ve birleşen davalarda davacılar, mirasbırakanları Mehmet Karagöz"ün adına kayıtlı 3182 parsel taşınmazını satış göstermek suretiyle davalı gelinine devrettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, evlendiği tarihten itibaren muris kayınpederi ve felçli olması sebebiyle yatalak olan kayınvalidesinin her türlü bakım ve gözetimleri ile kendisinin ilgilendiğini, murisin ölmeden 5 ay önce davaya konu taşınmazı, -davacı tarafın ailesiyle fazla ilgilenmemesi, ayrıca haklarında icra takipleri bulunması nedeniyle- kendisine devrettiğini, ancak muris Mehmet’in hak sahiplerinden olması münasebetiyle davayı kabul ettiğini belirtmiş, kabul beyanına göre karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının her iki davayı kabul etmesi dikkate alınarak, kabulün davaya son veren usuli işlemlerden olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk dairesi 18.09.2018 tarihli ilamı ile, HMK"nın 312/2. Maddesine göre, "Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez." dosya kapsamına göre davalının dava açılmasına neden olduğu ispatlanmadığı gibi, ilk duruşmada davayı kabul ettiği, bu nedenlerle ücreti vekalet ve yargılama giderine hükmedilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile HMK"nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davalının davayı kabulü nedeniyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş, anılan kararın davalı tarafından istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince davalının davanın açılmasına neden olmadığı, ilk duruşmada davayı kabul ettiği, bu nedenlerle ücreti vekalet ve yargılama giderine hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve yargılama giderlerinden davacıların sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, HMK"nun 312/1. maddesinde düzenlendiği üzere; davayı kabul eden davalı, davada mahkum olmuş gibi yargılama masraflarını ödemeye mecburdur. Ancak, Harçlar Kanunu"nun 22. maddesi hükmü uyarınca; kabul, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının 1/3" ü, daha sonra olur ise 2/3"ü alınır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin "Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret" başlıklı 6. maddesi gereğince de; anlaşmazlığın davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle, ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilmesi halinde tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Somut olayda, davalı taraf ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce asıl ve birleşen davaları kabul ettiğine göre, Harçlar Kanununun 22. maddesi gözetilerek asıl ve birleşen davalarda davacıların payına düşen değer üzerinden (asıl davada 45.500 TL) ve (birleşen davada 48.650 TL) 1/3 oranında harca ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi gözetilerek asıl ve birleşen davacıların paylarına düşen kısım üzerinden hesaplanacak bedelin ½ sine hükmedilmesi gerekirken, davalının muvazaalı işlemin tarafı olmakla davanın açılmasına sebebiyet verdiği göz ardı edilerek , davanın açılmasına sebebiyet vermediği şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması doğru değildir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; temyize konu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 18.09.2018 tarih 2018/1098 E- 2018/1574 K sayılı kararının hüküm kısmının 2-3-4 ve 5.bentlerinin hükümden çıkarılarak yerlerine;
2. bent olarak; “Asıl davada, Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince alınması gereken karar-ilam harcının üçte biri olan 1036,00 TL harçtan 85,39 TL peşin harç ile 777,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 862,39 TL’nin harcın mahsubu ile kalan 173,61 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3. bent olarak; Birleşen 207/11 Esas sayılı davada, Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince alınması gereken karar-ilam harcının üçte biri olan 1107,76 TL harçtan 170,80 TL peşin harç ile 575,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 745,80 TL’nin mahsubu ile kalan 361,96 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4.bent olarak; Asıl davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT tarifesinin 6 ve 13. Maddesi gereğince belirlenen 2.677,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile asıl davada davacıya verilmesine,
5.bent olarak; Birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğininden AAÜT tarifesinin 6 ve 13. maddesi gereğince belirlenen 2.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile birleşen davada davacıya verilmesine,6.bent olarak; Asıl dosyada davacı tarafça yapılan başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı 118.89 TL, tamamlama harcı 777.00 TL, tebligat gideri, posta gideri ve bilirkişi ücreti 492,50 TL olmak üzere toplam 1.388.39 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dosyada davacı tarafından yatırılan 170.80 TL peşin harç, 29.20 TL başvurma harcı ve 575.00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 775.00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.bent olarak; kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine” cümlelerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.