20. Ceza Dairesi 2017/1836 E. , 2018/172 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkındaki, Mersin 1.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/01/2017 tarihli, 2008/1030 esas ve 2008/1559 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 05/06/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a)“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan sanık ...’nün, Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 15/12/2008 tarihli 2008/1030 esas ve 2008/1559 sayılı kararıyla TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 10 ay hapis cezasıyla birlikte TCK’nın 191/2 maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği,
b)Hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle, Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 28/10/2009 tarihli 2008/1030 esas ve 2008/1559 sayılı ek kararıyla hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, kararın kesinleşmesinin ardından 10 ay hapis cezasının yerine getirildiği,
c)Hükümlünün 28/12/2016 tarihli dilekçesi ile mahkemeden memnu hakların iadesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin 23/01/2017 tarihli 2008/1030 esas ve 2008/1559 sayılı ek kararla “memnu hakların iadesine yönelik talebinin REDDİNE, hükümlü hakkında 15/12/2008 tarih ve 2008/1030 esas, 2008/1559 karar sayılı kararı ile mahkumiyet hükmünün kanuni neticesi olarak 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 53/1. maddesi uyarınca verilen hak yoksunluklarının, hakkındaki hapis cezası tamamen infaz edildiğinden, mahkum olduğu suç nedeniyle herhangi bir hak yoksunluğunun bulunmadığına ve hapis cezasının infaz edilmesiyle birlikte kendiliğinden ortadan kalktığına, hükümlünün dilekçesinin bir örneğinin 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmak üzere Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;
“…Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 16. Ceza Dairesi"nin 2015/7016 esas, 2016/4548 sayılı ilamında da açıklandığı üzere, 5237 sayılı Kanun 53/2. maddesinde yer alan, “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” şeklindeki düzenleme ile söz konusu bu maddeye göre hükmedilen hak yoksunluklarının, hapis cezasının infazının tamamlanmasıyla sınırlı olduğu, hapis cezasının infazın tamamlanmasıyla birlikte herhangi bir karar alınmaksızın kendiliğinden ortadan kalkacağı, mahkemesince yalnızca memnu haklarının iadesi talebi üzerine memnu hakların bulunmadığının tespitine karar vermesi gerekmesi karşısında, somut olayda Mahkemesince hükmün 2. fıkrasında, “Hükümlü hakkında
15/12/2008 tarih ve 2008/1030 esas, 2008/1559 karar sayılı kararı ile mahkumiyet hükmünün kanuni neticesi olarak 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 53/1. maddesi uyarınca verilen hak yoksunluklarının, hakkındaki hapis cezası tamamen infaz edildiğinden, mahkum olduğu suç nedeniyle herhangi bir hak yoksunluğunun bulunmadığına ve hapis cezasının infaz edilmesiyle birlikte kendiliğinden ortadan kalktığına,” şeklinde tespitte bulunulması ile yetinilmesi gerekmesine rağmen aynı zamanda hükmün 1. fıkrasında hükümlünün memnu haklarının iadesine yönelik talebin reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Mersin 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 23/01/2017 tarihli ve 2008/1030 esas, 2008/1559 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
Yapılan incelemede;
5237 sayılı Kanun 53/2. maddesinde yer alan, “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, TCK’nın 53.maddesine göre hükmedilen hak yoksunluklarının, hapis cezasının infazının tamamlanmasıyla sınırlı olduğu, hapis cezasının infazının tamamlanmasıyla birlikte herhangi bir karar alınmaksızın kendiliğinden ortadan kalkacağı, mahkemesince yalnızca memnu haklarının iadesi talebi üzerine memnu hakların bulunmadığının tespitine karar vermesi gerektiği, kanun yararına bozma talebine konu hükmün 2. fıkrasındaki, “Hükümlü hakkında 15/12/2008 tarih ve 2008/1030 esas, 2008/1559 karar sayılı kararı ile mahkumiyet hükmünün kanuni neticesi olarak 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 53/1. maddesi uyarınca verilen hak yoksunluklarının, hakkındaki hapis cezası tamamen infaz edildiğinden, mahkum olduğu suç nedeniyle herhangi bir hak yoksunluğunun bulunmadığına ve hapis cezasının infaz edilmesiyle birlikte kendiliğinden ortadan kalktığına,” şeklinde tespitte bulunulması ile yetinilmesi gerekirken ek olarak hükmün 1. fıkrasında “hükümlünün memnu haklarının iadesine yönelik talebinin reddine” de karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/01/2017 tarihli, 2008/1030 esas ve 2008/1559 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
11/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.