Esas No: 2022/2500
Karar No: 2022/4411
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2500 Esas 2022/4411 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasında verilen kararı inceledi. Davalı-davacı kadının temyiz itirazlarından sadece belirli bölümlerinde yerinde görülmedi. Ancak, kadının yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının daha uygun belirlenmesi gerektiğine karar verildi. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri de hatırlatılarak, tazminat ve nafaka miktarlarının mevcut durumlar ve ekonomik koşullar dikkate alınarak daha uygun şekilde belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Karar, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması, ilk derece mahkemesi kararının bozulması yönünde verildi. Kararda geçen kanun maddeleri TMK m.174/1 ve 174/2 olarak belirtilirken, hakkaniyet ilkesi de Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesine atıfta bulunarak vurgulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ....,'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdir. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 16.05.2022 (Pzt.)