14. Hukuk Dairesi 2019/846 E. , 2019/7921 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/11/2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/09/2015 günlü hükmün ve 28/12/2015 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların murisi ...’ın 17.02.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle 2177 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerini müvekkiline satmayı vadettiğini belirterek, 2177 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan dava konusu 8861, 8862 ve 8863 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar adına kayıtlı hisselerin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalı ve bir kısım davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne 8861 ve 8862 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar murisi ...’dan davalılara intikal eden toplam 25/1321 payın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili temyiz etmişlerdir.
Mahkemece, temyiz eden bir kısım davalı vekilinin muhtıraya rağmen verilen bir haftalık süre içerisinde gerekli temyiz harç ve giderlerini yatırmadığından temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına dair 28.12.2015 tarihli ek karar, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı Kanunun 16. madde düzenlemesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tâbi olacağı öngörülmüştür.
HUMK’nun 434. maddesinde (6100 sayılı HMK’nin 366 maddesi yollamasıyla 344. maddesi), temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği, 10.05.1965 tarih 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte bir olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, HUMK’nun 434/III. maddesinde (6100 sayılı HMK’nin 368 ve 344. maddeleri), dörtte bir oranındaki harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir.
Somut olayda; hükmü temyiz eden bir kısım davalı vekili tarafından temyiz dilekçesi verilirken hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte biri tutarındaki temyiz harcının ve giderlerinin ödenmediği, mahkemece temyiz harcı ve giderlerinin bir haftalık kesin süre içerisinde ödenmesi, aksi takdirde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağı ihtarını içeren muhtıra düzenlendiği, muhtıranın hükmü temyiz eden davalılar vekiline 26.11.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak bir haftalık kesin süre içerisinde temyiz harcının ve masrafların ödenmediği anlaşılmış olduğundan, temyiz harç ve masraflarının yatırılmadığından söz edilerek temyizden vazgeçmiş sayılması kararı verilmesine ilişkin ek karar yerindedir. Bu nedenle yerel mahkemece tesis edilen ek karar ve dayanılan gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 28.12.2015 tarihli ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile bir kısım davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle 28.12.2015 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
27.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.