Esas No: 2022/3684
Karar No: 2022/4500
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3684 Esas 2022/4500 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir karşılıklı boşanma davasında, mahkeme tarafından takdir edilen maddi ve manevi tazminatın yetersiz olduğu ve daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği, ayrıca yoksulluk nafakasının da yetersiz olduğu ve daha uygun bir miktarın belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle bölge adliye mahkemesi kararı BOZULMUŞTUR. Onama harcı temyiz eden Hüseyin'e yükletilmiştir. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri dikkate alınmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddeleri maddi ve manevi tazminat hakkında düzenlemeler içermektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı, tazminatlara faiz uygulanmaması yönünden; davalı- karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı- karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapıla saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmamıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî(TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası az olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmamıştır. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Hüseyin'e yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.17.05.2022 (Salı)