5. Hukuk Dairesi 2017/25635 E. , 2017/26112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 26/09/2016 gün ve 2016/9887 Esas - 2016/10685 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Kapatılan 18. Hukuk Dairesince bozulmuş, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava konusu ... Köyü 134 ve 781 parsel sayılı taşınmazların kullanım amaçları, yüzölçümleri ve geometrik şekilleri dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan bölümlerinde herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanların bir kısımları için değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedildiği,
Anlaşıldığından;
Davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile 18. Hukuk Dairesinin 26.09.2016 gün 2016/9887-Esas -2016/10685 Karar sayılı sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Tarım arazisi niteliğindeki ... Köyü, 134, kısmen kiraz bahçesi, kısmen karışık meyve bahçesi niteliğindeki 781 parsel sayılı taşınmazlara net ürün geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek
hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;
1)134 parsel sayılı taşınmaz açısından ;
a-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca, bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurlar ile her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ayrıca ilgililerin de beyanını dikkate alarak düzenleyeceği gerekçeli bir değerlendirme raporunda kamulaştırma bedelini tespit etmelidir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, iklim koşullarının elverdiği bazı yörelerde bir ürün hasat edildikten sonra toprağın yeniden hazırlanıp ikinci uygun ürün ekilebilmektedir. Bir yılda birden fazla ürün alınma imkanı bulunan yerlerde ülke genelinde bir yıldaki ikinci ürünün hazırlık ve yetiştirme süreleri de dikkate alındığında yılı aşan süre gerektiği de gözetilerek, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün münavebe esası uygulanarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Buna göre bilirkişi kurulunca, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün alınabileceği dikkate alınarak yıllık net gelirlerinin tümü üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, buğday %25, silajlık mısır %25, domates %50 alınmak üzere, bir yılda üç ürün (buğday-silajlık mısır- domates) üzerinden değerlendirme yapıldığı izlenimi uyandıracak şekilde ve ürünlerin net gelirlerine yüzdelik oranla değer biçilerek bedel tespiti yapan bilirkişi kurul raporuna göre karar verilmesi,
b-Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen objektif değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında, %300 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, %70 objektif artış veren bilirkişi raporunun karara esas alınması,
c-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş ve cinsleri belirtilmek suretiyle 2013 yılı rayiç değerlerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden getirtilip denetlenmemesi,
d-Dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan 5569,71m²"lik kısımda herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanın bir kısmı için değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi,
2)781 parsel sayılı taşınmaz açısından ;
a-Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2013 yılında meydana gelen soğuk zarar sebebiyle verimde düşüş olduğu bilirkişi raporunda açıklandığına göre gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünün kiraz ve nar için bildirdiği 2011-2012-2013 yılları verim, fiyat ve üretim giderlerinin ortalaması alınmak suretiyle kirazın ve zeytinin m² değerinin belirlenmesi gerekirken kirazın verimi 600 kg, satış fiyatını 4,25 TL, masrafı ise 1,020 TL, narın verimi 1850 kg, satış fiyatı 1,00 TL, masrafı ise 1197,2 TL üzerinden hesaplayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
b-Dava konusu taşınmazların bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen objektif değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında, %150 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, %70 objektif artış veren bilirkişi raporunun karara esas alınması,
c-Dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan 9827,16m²"lik kısımda herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanın bir kısmı için değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.