22. Hukuk Dairesi 2012/13873 E. , 2013/2015 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait işyerinde ....07.2005-....05.2010 tarihleri arasında aralıksız olarak ....000,00 TL ücretle çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, son olarak 200,00 TL alacağının kaldığını, çalışma süresi içerisinde davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin ... sözleşmesinin işverence haklı bir sebep yokken feshedildiği, talep ettiği alacakların bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin ... Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda ... mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı ... Kanunu’nun .... maddesinin .... fıkrası gereğince, .... maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
5521 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu’nun .... maddesine göre ... mahkemelerinin görevi, ... Kanun"una göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında ... sözleşmesinden veya ... kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesidir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, ... mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.
4857 sayılı Kanun’un .... maddesinin .... fıkrasının (ı) bendi uyarınca, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu"nun .... maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde bu kanun hükümleri uygulanmaz.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun .... maddesine göre esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak belirtilmiştir. 507 sayılı Kanun, 5362 sayılı Kanun’un 76. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve maddenin ikinci cümlesi ile diğer kanunların 507 sayılı Kanun"a yaptıkları atıfların 5362 sayılı Kanun"a yapılmış sayılacağı açıklanmıştır.
Esnaf ve sanatkâr faaliyeti kapsamında kalan işyerinde üç kişinin çalışması halinde, 4857 sayılı Kanun’un .... maddesinin (ı) bendi uyarınca, bu işyeri ... Kanunu"nun kapsamının dışında kalmaktadır. Maddede üç işçi yerine “üç kişi”den söz edilmiştir. Bu ifade, işyerinde bedeni gücünü ortaya koyan meslek ve sanat erbabını da kapsamaktadır. İşinde bedeni gücü ile çalışmakta olan esnaf dahil olmak üzere toplam çalışan sayısının üçü aşması durumunda işyeri 4857 sayılı Kanun"a tabi olacaktır.
Dosya içeriğine göre, davacının davalının damadı olduğu ve davalıya ait.... unvanlı işyerinde eşiyle birlikte çalıştığı, işyerinin ise küçük ölçekli bir işyeri olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda öncelikli çözülmesi gereken hukuki problem davacının 4857 sayılı ... Kanunu kapsamında yer alıp almadığı ve buna bağlı olarak mahkemenin görevli olup olmadığıdır. Bu itibarla yukarıda belirtilen esaslara uygun olarak yapılacak araştırma neticesinde davacının çalıştığı işyerinin en fazla üç kişinin çalıştığı bir yer olup olmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra görevli olunup olunmadığı belirlenmeli, görevli mahkeme olunduğu tespit edilirse davanın esası hakkında karar verilmelidir. Mahkemece söz konusu araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın davanın esasına girilip karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebebine göre sair temyizlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.