11. Hukuk Dairesi 2018/3487 E. , 2019/5146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21/03/2018 tarih ve 2016/250-2018/145 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalılardan ..."in bankanın ... Şubesi"nde banka müdürü, ..."un müdür yardımcısı, ..."un amir olarak görev yaptıkları dönemde tahsis edilen kredilerde usule uygun işlem yapmadıklarını, bu durumun haklarında yürütülen müfettiş raporuyla tespit edildiğini, davalılar hakkında görevi ihmal suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığını, müvekkilini zarara uğrattıklarını, oluşan zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davalı ..."in 161.738,852.058 eski TL"sinden, davalı ..."un 37.311.654.407 eski TL"sinden, davalı ..."un 194.572.799.322 eski TL"sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla bankanın uğradığı 211.614.240.307 eski TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... ve ... vekili, dava tarihi itibariyle davacı bankanın zararının doğduğunun ispat edilemediğini, kredilerin ödenmediğine dair aciz vesikası alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; zamanaşımı ve derdestlik itirazında bulunarak müvekkilinin dava konusu krediler nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; usulsüz kredi açıldığı iddia edilen her müşteri hakkında usulsüzlüğü ispatlayan belge bulunmadığı, kredi verilen müşterilere ilişkin sağlıklı bir sorgulamanın yapılması imkanının davalı banka tarafındansağlanması gerekirken bu imkanın bankanın müfettiş raporunda da belirtildiği üzere sağlanmadığı, yargılama sürecinde usulsüzlük iddiasına konu kredilerin bir kısmının ödendiği, ceza yargılamasında davalıların cezalandırılması için yeterli delilin bulunmadığı, davalıların usulsüz kredi kullandırdıklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 44,40 TL temyiz ilam harcı ile 218,50 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.